Haberde Bursa

Ahmet Koçak yazdı; EVLATLIK

31.03.2024
25

Köşe yazarımız Ahmet koçak makalesinde;

Kilolu esmer adam kendini düğün davetlilerine tanıttı:

-Adım Zekeriya. Düğüne Urfa’dan geldim. Bu oğlu evlenen kadın benim kız kardeşimdir. Dinleyenlerden biri:

-İyi de benim bildiğim bu ailenin üç kızı var. Erkek çocukları yok.

-Doğru. Erkek çocukları yok olarak bilinir. Ben varım ya işte. Ben bu kızların abisiyim. Onların evinde büyüdüm. Biricik yeğenimin düğünü olur da gelmez miyim hiç.

-Hoş geldiniz de biraz kafamız karıştı, dedi başka biri.

-Anlatayım:

Dün hastanede yatıyordum. İki kalp kapağım değiştirilecekti. Yeğenimin düğününü duyunca doktora:

-Doktor bey bir tane yeğenimin düğünü var yarın. Bana izin verseniz de gidip düğüne katılsam, dedim. Doktor:

-Urfa’dan İstanbul çok uzaktır. Otobüsle gitmeniz sağlığınız için riskli olur. Uçakla gidip, düğün bitiminde yine uçakla dönerseniz izin veririm, dedi. Böylece kollarımdaki takılı şeyleri çıkardılar. Beni gönderdiler. Uçakla geldim.

-Çok geçmiş olsun. Sağlığınızı riske atarak gelmişsiniz. Büyük bir özveri, diye söze girdi başka biri. Kollarındaki iğne morluklarını göstererek:

-Ben yeğenimi canımdan çok severim. Bakın kollarımın haline?

-Şu hem kardeş olup hem de olmamak durumunu bir açıklasanız, dedi kafası karışan bir başkası.

-Hay hay anlatayım. Ben annemin karnındayken babam ve annemin sekiz çocuğu varmış. On yıldır evli olan amcamların ise hiç çocukları olmamış. Onlar da, babam annem de çok üzülürlermiş bu duruma. Amcam hep sızlanır dururmuş. Babam bir gün amcama; “hanımın karnındaki bebek doğunca alın götürün, sizin çocuğunuz olsun.” demiş. Amcam ve yengem çok mutlu olmuşlar. Doğmamı dört gözle beklemeye başlamışlar. Ben doğar doğmaz amcamlar alıp evlerine götürmüş,  üzerlerine yazdırmışlar.

Evlerimiz uzak sayılmaz. Annem gelir beni emzirirmiş. Sık sık bizim eve götürürlerdi. Amcamın çocukları bildiğim öz kardeşlerimle avluda oynadığımı anımsıyorum. Beş yaşıma bastığımda amcamların bir kızları dünyaya gelmiş. İşte düğünü olan oğlanın annesi benim hem kardeşim hem kuzenimdir. Sonra iki kız çocukları daha olmuş. Etmişiz dört kardeş.

On yaşıma basana kadar bana hiçbir şey demediler. Ben, amcamı babam, yengemi annem sanıyordum. Gerçek babama amca, anneme de yenge derdim. Sonra bana durumu söylediler ve “sen hangi evde kalmak istersen orada kal.” dediler. Bir süre bocalama devresi geçirdim. Ne yapacağımı bilemedim. Amcamın evine alışmış, küçük kızları da kardeş bellemiştim. Günlerce düşündüm.  Zor bir karardı benim için. Sonunda kararımı verdim. Amcamlarda kalacağımı söyledim. Gerçek anne ve babamın evine gitmedim.

-Neden? diye sordu biri.

– Kim bilir belki onlara kızdığımdan, belki de büyüdüğüm evi benimsediğimdendi. Bilemiyorum. Beni el bebek gül bebek büyütmüşlerdi amcamla karısı. Yaşlandıklarında evimde kaldılar. Onlara ben baktım. Elli yaşıma geldim neden o kararı verdiğimi hâlâ bilemiyorum. İki arada bir derede kalmaktı benimkisi.

Başka bir kadın:

-Annen de gönüllü müydü bu duruma? diye sordu.

-Bizim oralarda kadının fikrini soran olmaz. Hele de o yıllarda… Belki bu devirde olsa sesini çıkarabilirdi. Bir anne için çocuğundan ayrı kalmak elbette zordur. Çok zorluklar çekmiştir muhakkak. Ona soran olmamıştır diye tahmin ediyorum. O da duygularını belli etmez, hep içine atardı. Zaten genç denilecek yaşta vefat etti. Çocuğumu istiyorum dese de onu dinleyen olmazdı. Ben de onlara soğuk davranırdım. Bana yeğenleri kadar yakınlık göstermişlerdi o yaşıma kadar. Duygular birden değişmiyor. Biyolojik anne ve babama öğrendikten sonra da onlara ısınamadım; amcam ve yengem olmaya devam ettiler.

Önce beni everdiler. Askere gidip geldikten sonra iş yeri açtım. Kız kardeşlerimin hepsi evlendi. İstanbul’a göçtü. Ben bir başıma memlekette kaldım. Amcamla yengem vefat edince tümden yalnız hissettim kendimi. Gerçek kardeşlerimle aynı şehirdeyiz ama onlara bir türlü ısınamadım.  Ayağımın biri İstanbul’da yaşayıp gidiyorum işte, diye sözlerini tamamladı.

Dinleyenler bir süre sessiz kaldılar. İçlerinden duygudaşlık yaptılar; başaramadılar. Bazı şeyler yaşanmadan bilinemezdi. Sohbet, günlük konuşmalara döndü.

ahmet.kocak16@hotmail.com

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>