YOLSUZLUKLARIN, TAKİPÇİSİ, İKTİDARIN KORKULU RÜYASI, CHP’NİN KAHRAMAN VEKİLİ DENİZ YAVUZYILMAZ…

Buğday; “Araştırmacı vekil” CHP’li Yavuzyılmaz: ”Uğur Mumcu’nun yöntemini izliyorum” diyerek kendini çok doğru ifade etmiştir.

“Aslan yattığı yerden, yiğit meydanda belli olur.” diyen atasözümüz sanki Zonguldak milletvekilimiz Deniz Yavuzyılmaz için söylenmiş bir söz.

Çalışma masasına bakarsak, araştırıp inceleyip iktidarın karanlık yüzünü ortaya çıkarmak için yaptığı açıklamaları dinlersek kendisinin konumunu ve değerini daha iyi anlayabiliriz.

Kahraman vekilimiz Deniz Yavuzyılmaz Elektrik Mühendisi, emeğin ve emekçilerin başkenti Zonguldak 15 Haziran 1979 doğumludur

Enerji sektöründe, ulusal ve uluslararası ölçekte hizmet veren bir firmanın kuruculuğu ve yöneticiliğini yapmıştır. İyi düzeyde İngilizce biliyor.

Her şeyin kokuştuğu adeta pisliklerin ortalara döküldüğü devletin soyulduğu ve kurumların yozlaştığı süreçte Deniz Yavuzyılmaz doğruluğun, dürüstlüğün ve halkın hakkını armanın simgesi olan birkaç çalışkan ve duyarlı, korkusuz, beklentisiz vekilden biri oldu.

Kendisini şahsen tanımıyorum ama yaptığı çalışmaları ve ortaya çıkardığı çok önemli yolsuzluk, haksızlık, rüşvet ve soygun düzeniyle ilgili tüm açıklamalarını tüm dikkatimle izledim ve takip ettim.

Bu genç ama gerçekten önemli işler yapan ve kendisini hedef yapmaktan korkmayan vekilimizi tanımak, takdir etmek ve desteklemek görevimiz olduğunu anımsatmak için yazmaya karar verdim.

Deniz Yavuzyılmaz, ülkenin artık her alanda iflasa sürüklendiği ve yönetilemediği günümüzde yapılan yolsuzluk, haksızlık, soygunları anlatıyor.

Özellikle yandaş şahısları veya kendilerine bağlı kurum, dernek vakıf veya birliklere gerek hazineden gerek AKP li belediyelerden aktarılan para veya mülk konumundaki değerlerden dolayı yapılanları ortaya çıkaran yürekli bir vekilimiz olarak dikkatleri çeker oldu.

Sadece 2020 yılında AKP’nin hazineden yardım adı altında bu tür kurumlara aktardığı para 1milyar 97 milyon, 513 bin lira olmuş.

Yine son on yılda;

22 milyar 480 milyon var. Ayrıca AKP belediyelerinden tahsis edilen binalar ve benzer kıymetli mülkler var…

Yine Deniz Yavuzyılmaz kendisi bizzat, sağlıkta yapılan yolsuzlukları ve vurgunları araştırıp halkı bilgilendirmiştir:

Örnek olarak:

Deniz Yavuzyılmaz SGK meydana gelen ve halkın sağlığıyla oynanan inanılmaz bir vurgunu daha gözler önüne serdi:

Üst düzey 5 bürokrat böylece görevden alındı.

Çünkü Gümrükten 468 lira olarak giren kanser ilacı, Türkiye’de satış fiyatı 21bin, 693 lira olarak;

Yani tam 46 kat fazla kar marjı işle üniversite hastanelerine satıldığı iddiasını bel egeleriyle ortaya çıkardı.

Bazı tıbbi cihazlarda da inanılmaz çok yüksek kar marjları olduğunu belgelemişti.

Gerek Zonguldak kenti ve ilçelerinde yapılan istismarlara koyduğu yürekli tavrı, gerek ülkedeki her alanda yapılan yolsuzluklara, soygunlarla ilgi ortaya çıkardığı belgelerle gerçekten inanılmaz bir performans ve yüreklilik göstermektedir.

Çok yakın zamana kadar çoğunluğun ismini bilmediği bu genç ama cesaret sembolü olan vekilimizi tanımak, desteklemek, yalnız bırakmamak ve baş tasçı etmek zorundayız.

Ben buradan tüm yaptıklarını yazıp anlatmam ama sizler kendisinin her alanda duyarlı, vicdanlı, ahlaklı, yurtsever ve halkın hakkını arayan örnek vekillerimizden birisi olarak tanımanızı sağlayabilirsiniz.

Kendisini, çalışmalarını ve açıklamalarını mecliste verdiği mücadeleyi takip etmenizi ve onurlu dik duruşundan dolayı kendisine destek vermenizin çok önemli olacağını düşündüğüm için bu yazıyı yazmak gereğini duydum.

Deniz Yavuzyılmaz, sadece yolsuzlukları takip etmiyor, her türlü haksızlığa tavır koyuyor.

Halkın en zor günüde de en mutlu gününde de onların yanında bir dost olarak yer alabiliyor.

Yine tüm felaketlerde o ile koşup her türlü yardımı yapmak için canla başla çalışıyor.

Kastamonu sel felaketinde herkesten önce oraya koşup felakete karşı halkın yardımı için çare arıyor.

Deniz Yavuzyılmaz;

“Kastamonu’dayız. Bozkurt İlçesini vuran sel felaketinin ardından arama kurtarma çalışmaları aralıksız sürüyor.Ancak dere yatağına apartman yapılmasına nasıl izin verildiği konusunda yetkililerden tek bir açıklama yok!” diyerek iktidarın sorumsuzluğu kadar liyakatsiz ama kendilerine itaat eden bir anlayışla ülkeyi nasıl bir felakete sürüklediklerini de halkın bilgisine sunuyor.

Geçen yıl yanan ve yangın söndürme uçaklarımızın olmayışından dolayı da adeta hepimizin ciğerlerimizin yandığı orman yangınlarında bir nefer olarak görev yapıyor:

Muğla Otmanlar Köyü mevkiinde, ormanlar dumanlar arasında.

Deniz Yavuzyılmaz,

“Orman yangınlarını önlemenin en etkin yolu; ormanları avuçlarının içi gibi bilen sayıları 7,5 milyonu bulan orman köylüsüyle birlikte korumak!” diye yol gösteriyor.

Muğla’nın Köyceğiz İlçesinde Otmanlar Köyü mevkiinde soğutma çalışmalarına katılan kahraman gönüllülerimizle birlikte görev yapıyor.

Havadan müdahale olmadığı sürece Köyceğiz’deki orman yangınını durdurmak mümkün değil. 15 km uzunluğundaki yangın koridoru Sazak, Çövendi, Otmanlar, Çayhisar bölgesinde hızla ilerliyor! Diye bilgi veriyor.

Deniz Yavuzyılmaz,

“Milas’tayız. AK Parti’nin orman yangınlarına karşı yeterli ve zamanında tedbir almamasının acı sonuçlarını tüm Türkiye olarak yaşıyoruz.” diye gerçeklere parmak basıyor.

Deniz Yavuzyılmaz, her türlü yolsuzluk kadar haksızlık karşısında da yer alıyor ve mağdurlarasın sesi soluğu oluyor:

“TTK’nın yerüstündeki ve MTA’daki düşük ücretli işçilerin eşit işe eşit ücret konusundaki mağduriyetlerini çözmek için mücadeleyi sürdürüyoruz. Çalışma ve Sosyal Sigortalar Bakan Yardımcısı Ahmet Erdem ve KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş’la görüşmeler yaptım.” Diyerek emekçinin de hakkını arayan takip eden bir vekil olduğunu gösteriyor.

Benim için çok değerli ve kıymetli olmasını sağlayan bir başka çok önemli özelliği de kadın haklarına gerçekten yaşamında da saygılı ve örnek olması ve ülkedeki kadın cinayetlerine karşı çok duyarlı olan bir vekilimiz olmasıdır:

Deniz Yavuzyılmaz,

“Bir kadın cinayeti daha işlendi. 21 yaşında gencecik bir kadın cinsel saldırıya uğrayıp vahşice öldürüldü. Ailesine, tüm sevenlerine baş sağlığı ve dayanma gücü diliyorum.

Bu cinayetlere sebep olan karanlık zihniyetle mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz!” derken keyfi olarak bir gece yarısı Tek Adamın usulsüz ve haksız kararıyla kaldırdığı İstanbul Sözleşmesinde sahip çıkmıştır.

Deniz Yavuzyılmaz,

“Sana düşman, bana düşman,

düşünen insana düşman,

vatan ki bu insanların evidir,

sevgilim, onlar vatana düşman…” diyen gerçekten insan ve değerli bir genç vekilimizdir.

Bu dizeler ile insanlığın yüzkarası ve vahşeti olan MADIMAK Katliamını kınıyor ve “adalet önünde hesap soracağız” diyerek duyarlılığını anlatıyor.

CHP Zonguldak milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, ihalesi 2006 yılında yapılmış Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) Ankara-İstanbul hattındaki yolsuzlukları üç gündür sosyal medyadan yaptığı paylaşımlarla duyurdu.

2016 yılında yazılmış ama örtbas edilmiş Teftiş Kurulu Başkanlığı raporuna ulaşan Yavuzyılmaz belgeleriyle tespit ettikleri vurgunla ilgili suç duyurusunda bulacağını da söyledi:

Ortada ‘Bağdat’a uzanmış’ yaklaşık 2 milyar liralık bir yolsuzluk söz konusu, bu Teftiş Kurulu raporunda belirtilen bulgularla ilgili olarak suç duyurusunda bulunacağız. Tek bir ihalenin tek bir kesiminde yaklaşık 2 milyar liralık bir vurgundan söz ediyoruz. Bunu belgesiyle tespit etmiş durumdayız. AKP’nin yandaş tercihi vatandaşlarımızı fakirleştirmeye devam ediyor.”

Diyerek gerçekten kendisini de riske atan ama yoksul halkın ve çocuklarımızın hakkı olan paraların hesabını soran bu genç vekile tekrar ediyorum sahip çıkalım.

Deniz Yavuzyılmaz, Sayıştay yolsuzluk raporlarını saklıyor mu diyerek araştırma yapıyor.

Yolsuzluklar ve karışanlarla ilgili yolsuzluk raporları TBMM den gizlendiğini ortaya çıkarıyor.

Sayıştay’a görevini hatırlatıyor.

TBMM adına her türlü araştırmayı yapıp gerçekleri ortaya çıkarması gereken Sayıştay görevini yapmadığı gibi milletvekillerine de bu konularda bilgi vermiyor.

Böylece yolsuzluk buz dağının büyük kısmı saklanmış oluyor.

Kendisi TBMM başkanlığına bu konuşlarla ilgili araştırma önergeleri ve kanun teklifleri veriyor.

Ballı bürokrasi ve Çoklu maaş skandalını ortaya çıkaran Deniz Yavuzyılmaz kimlerin nasıl nemalandığını da anlattı…

Ortaya çıkardığı usulsüzlükler, yolsuzluklar, çoklu görev ve maaş alan bürokratlar ile kamuoyunun dikkatini çeken CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz:

“Devletimize kol kanat geriyoruz” diyen Yavuzyılmaz, kamu kurumlarının hazırladığı raporların yayımlanmadan sansürlendiğini söylüyor.

Yavuzyılmaz, Sayıştay’ın denetlemesi gereken kamu kuruluşlarının yüzde 86’sında bu denetimi yapmadığına dikkati çekiyor.

Deniz Yavuzyılmaz:

Zonguldak Kilimli Sahil Yolu İnşaatı Cumhurbaşkanı’nın yapacağı açılış için hazırlanıyor.

Yanlış yapım tekniğiyle denize sıfır ve aynı kotta yapılan yol, 4.kez dalgalara teslim olmasın diye işçilerin canı tehlikeye atılıyor!

AK Parti’nin bilimle, denizle, doğayla, imtihanı

Zonguldak’ta Kilimli Sahil Yolu’nu yine deniz yuttu. Üçüncü kez aynı yol yine dalgalara teslim oldu.

Denize sıfır kotunda yapılan yolun yapım tekniği yanlış, kotu yanlış, malzemesi yanlış!

Doğru metotla yolu tek seferde yapmak varken, vatandaşın ödediği vergilere yazık ediliyor.

Derken ne kadar haklı ve duyarlı, vicdanlı ve ahlaklı bir insan bir yurttaş ve halkını temsilde hak etmiş bir vekil olduğunu kanıtlamış oluyor.

Deniz Yavuzyılmaz yine kendi ilinde çok önemli bir sorunu ve eksikliği dile getiriyor:

Zonguldak’ta kanser hastalarına eziyet çektiriliyor. 600 bin nüfusa sadece 1 tıbbi onkolog düşüyor. Hasta ve hasta yakınları şifa kuyruklarında perişan durumda. Fedakar sağlık emekçileri yalnız bırakılıyor.

Vatandaşlarımızın bu hayati sorunu çözülene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Hastalar ve hasta yakınları kuyruklarda perişan durumda..

Vatandaşlarımızın bu sağlık hizmetlerini insani koşullarda, başka illere gitmek zorunda kalmadan memleketimizde alabilmeleri en temel haklarıdır, diyerek her konuda halkın yanında ve dertlerine ortak olduğunu da kanıtlıyor.

Deniz Yavuzyılmaz gerçekten AKP zihniyetindeki talanı, soygunu, adam kayırmayı en iyi anlatan örneklerden birini de kamuoyunun önüne getiriyor:

Uçak geçmeyen havalimanı, Zafer Havalimanı kara delik oldu

2021 yılı için 1 milyon 317 bin kişilik yolcu garantisi verilen havalimanına mayıs ayına kadar sadece 61 yolcu geldi.

İsrafın anıtı zafer havalimanı zarar 10 ayda 6 milyon Euro

Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan ve astarı yüzünden pahalıya gelen Zafer Havalimanı kara delik oldu.

Uçmayan yolcular için verilen garantiler nedeniyle şirket 50 milyon Euro’luk yatırımı bu yılsonunda kadar çıkaracak. Sonraki 23 yıl da kâr edecek.

Havalimanı işleten şirkete yolcu başına iç hatlarda 2 Euro, dış hatlarda 10 Euro ödeniyor.

İşletme süresi 29 yıl 11 ay olan havalimanı için devlet kesesinden uçmayan yolcular nedeniyle 2044’e kadar para çıkacak.

Havalimanının hizmet verdiği Kütahya-Afyon ve Uşak’ın toplam nüfusu ise 1 milyon 678 bin kişi. Yani havalimanı için neredeyse 3 ilin nüfusu kadar yıllık yolcu garantisi verildi.

Havalimanında 2020’de iç hatlarda 752 bin 560, dış hatlarda ise 526 bin 792 kişilik yolcu garantisi öngörüldü. 2020’de iç hat yolcu sayısı 4 bin 746, dış hat yolcu sayısı ise 2 bin 489’da kaldı.

Deniz Yavuzyılmaz’ında dile getirdiği gibi bir ülke nasıl soyulur bundan daha çarpıcı bir örnek olabilir mi?

Şimdi gelelim sayın Deniz Yavuzyılmaz’ın en saygın, en özel ama en örnek yaşamına…

Tabiki bu başarısında kendisine köstek değil her konuda destek olan, yardım eden, kaprislerle ve saygısızlıklarıyla tüketmeyen ve başarıya teşvik eden saygın ve kıymetli eşi ile paylaştıkları ve dayanıştıkları sosyal yaşamlarına.

İşte CHP’li Deniz Yavuzyılmaz vekilin ev hali…

“Bizim evde çaylar ve ütü işi bende” diyor.

Deniz Yavuzyılmaz’ın saygın ve değerli eşiyle ilgili bir soruya verdiği tokat gibi yanıt:

Bütçe maratonunda 12’nci saat, tartışmalar herkesi yormuş. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın o dönemde tartışılan kamu spotu “Telefona değil eşine bak” Meclis’in de gündeminde.

AK Partili İsmail Güneş alıyor sözü: “Toplumumuzun âdetleri, örfü var. Deniz Bey yeni evlenmiş, Allah mesut etsin. Sormak lazım istemeye gittiğinde kahveyi kızımız mı yapmış?”

Yavuzyılmaz’ın yanıtı net:

“Sayın vekilim evlilikle ilgili bana atfen bir konu söyledi. Evdeki işbölümünü açıklamak durumundayım: Yemek ve çamaşır ortak, çaylar ve ütü bende…” kompleksiz, saygılı ve kadını eş değil eşiti gören anlayış.

Deniz Yavuzyılmaz’ın kıymetli eşi de şu açıklaması ile gerçekten dayanışmanın ve eş olmanın önemini anlatmış oluyor:

“Bir projeyi konuşmak için Beşiktaş’ta Şairler Kahvesi’nde buluştuk ilk kez. Sevgili olmuyoruz, sadece köy okullarına yardım projesinde ‘Zonguldak’a neler yapabiliriz’i konuşuyoruz.

2018 yılında milletvekili oldu. Seveni, arayanı çok fazla. Hep görmek istiyorum uzakta kalıyor, özlüyorum. 2018 yılı genel seçimlerinden önce: ‘Hayatım erken seçim olacakmış. Ben de aday olacağım’ dedi.

Elimden geldiğince destek oldum. Deniz’in bunu çok istediğini gördüğümde tutkusu, isteği ve azmi olan bir insanı durdurmak, engel olmak cinayet işlemek gibi olurdu. Hep mantıklı konuşur ve ikna eder. Bütün dünyaya iyilik yapabilmenin en kısa yolunun siyaset olduğunu düşünüyor.

Bu açıklamalarla eşini ne kadar güzel onurlandırıyor ve destekliyor.

Umarım bencillikleri ve kaprisleri ile yanlış yapan, destek yerine engel olan, yoran ve performansına olumsuz etki yapan eşlere de örnek olur.

Daha fazla uzatmayacağım.

Erken seçim veya Normal seçim yapılırken ülkesi için, halkların refahı için, çocuklarımızın geleceği için ülke kaynaklarını yok edenlere hesap soran bu anlayıştaki vekillerimiz her koşulda CHP’nin işaret fişekleri olarak en önde olmalıdırlar.

Saygıdeğer vekilimiz Deniz Yavuzyılmaz!ın yolu açık olsun.

Ayağına taş, gözüne yaşa, yüreğine acı ve telaş düşmesin.

CHP böyle vekillerimizle ülkemizdeki karanlığa ışık olacaktır. Örnek alınmasını temenni ederim.

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.” dedi.