Haberde Bursa

OLMADI TEK ADAM, OLMADI… ALİSİZ ALEVİLİK OLUR MU SANDINIZ?

09.08.2022
892

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday; yazdığı yazıda

“Atatürk’ü sevmeyen, Hacı Bektaş-ı Veliye saygı duymayan bu topraklarda saygın ve önemli olur mu sandınız???
AKP’li Cumhurbaşkanı ve Tek Adam Erdoğan, kaybettikçe ve halkta karşılığının kalmadığını gördükçe hata üstüne hata yapıyor.
Çünkü 20 yılda tüm sermayesini tüketti, inandırıcılığını kaybetti ve yarattığı şiddet ve nefret ikliminden artık kendisi de nasibini alıyor.
Tek Adam olmanın verdiği sınırsız gücü ve imtiyazları;
Kendisi, yakınları, yandaşları, inanarak veya inanmadan kendisine mecbur kalarak biat eden çaresizler ve bir avuç kan emici çıkar çetesi lehine kullanıyor.
Bu durum kendisini artık halklarda katlanılmaz ve kabul edilemez bir konuma getirdi.
Ülkenin ekseri çoğunluğu bu dayanılamaz gidişata “DUR” demek için “Demokrasi” temelinde yan yana geldiler.
Farklı düşünen, hatta farklı inanan ama bu topraklarda aynı gökyüzü altında bir arada yaşamak arzusunu anlatabilmek için Tek Adam faşizmine ve hukuksuzluklarına “DUR” demek için bir araya geldiler ve tek bir şey istiyorlar:
“Halka gidelim. Milli İrade yeniden tecelli etsin… Siyaset kirlendi, yozlaştı ve şahsileşti…” diyorlar.
Çok doğru ve gerçekçi taleplerini halklar adına dile getiriyorlar!..
“Halk en büyük güçtür ve siyaset; halkların refahı, huzuru, yaşam koşullarını yasal güvencede ve hak hukuk adalet anlayışı ile teminat altına almak için yapılır” diyorlar.
En önemlisi de ülkede yaşayan farklı kimliklere, farklı inançlara saygı çerçevesinde ve yasal güvencede eşitlik kuralları ile hizmet sunulmasını güvenceye alınmasını istiyorlar.
Çok haklılar ve her koşulda desteklenmeliler.
İktidarı ellerinde bulunduranlar hiç kimsenin inancına, siyasi tercihine, yaşam biçimine, farklılıklarına göre dayatma, haksızlık ve saygısızlık yapamaz.
Tek Adam Saray Rejiminde ne yazık ki tüm olumsuzluklara her gün daha fazla muhatap oluyoruz.
Bu olumsuzluk ve dayatmalara en çok Kürt Halkı ve Alevi Canlar muhatap olmaktalar.
Adeta yok sayılarak veya kendilerine üstten biçilen role sığdırılarak, dayatılarak yaşamalarına izin verilen kesimler sadece seçim zamanlarında önemli olabiliyorlar.
Keşke bu süreçte bari siyasiler ve iktidarı ellerinde bulundurup koltuğu bırakmamak için her kalıba giren iktidar mensupları samimi ve içten davranılabilseler.
Halkların beklentilerine, hakları olan hizmetleri almaya ve dillerine, dinlerine, yaşam biçimlerine ve inançlarına samimi yaklaşılıp hak edilen değerleri verilebilseler.
Bunları neden yazdığımı herkes paylaştığım resme bakınca yapılan haksızlık ve saygısızlığı görünce zaten anlamıştır.
Tek Adam Şahsın Devleti, 20 yılda inanmadığı ve hep karşı olduğu Alevi’lerin yani Canların inanç merkezi olan Cemevini ikinci kez
ziyaret etmeye karar veriyor.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamı her yeri usulüne uygun bir konumda ziyaret edebilir.
Ancak bu ziyaretin dayatma şeklinde ve istismar edilerek sadece algı yaratmak ve oy toplama mantığıyla yapılması kabul edilemez.
Cem Evi Canların inanç merkezidir.
Kimse bu gerçeği değiştiremez.
Kimse bulunduğu makam ve mevkinin gücüne dayanarak bu kutsal mekânları istismar edip kendi reklamını yapmak için kullanamaz.
Hiç kimse için Canların kutsalları olan Haz Ali’nin, Atatürk’ün ve Hacı Bektaş-ı Velinin fotoğrafları kaldırılıp saygısızlık yapılamaz.
Ayrıca post makamına oturtulan Tek Adam için farklı bir düzenleme yapılması da kabul edilemez.
Bu durum haksızlıktır. İnanca saygısızlıktır.
Ayrıca dayatma ziyaret sırasında ismi önceden belirlenen dört vakıf yöneticisi dışında kimsenin ziyarette bulunamayacağını da içeriyor.
Oysa bir Cemevin’de yani Dergâha ziyarete gelenler kim olursa olsun adaba uyarak, dinlemeye, anlamaya, bir olmaya gelmeleri bekleniyor.
Oysa dün yapılan ziyareti bırakın Alevi Canların kabul etmesini demokrasiye inanan, eşit yurttaşlığı savunan ve bu ülkede kendi inancını özgürce yaşamak isteyen bir tek insan kabul etmez ve etmemeli.
Tek Adam, samimiyetsiz bir amaçla toplumu kandırmak ve yeniden güç kazanmak için dün Ankara’da Hüseyin Gazi Cemevi’ndeki muharrem ayı iftarına katıldı.
Ancak hiç güzel ve saygın olmadı…
Hatta bu dayatma ve görüntüler insanları çok daha fazla üzdü ve ayrıştırdı.
Bu ülkede iktidar ve Tek Adam tarafından Alevilere uygunsuz bir elbise biçiliyor ve onlara bu biçilen elbiseye uyarak yaşayabilecekleri gösterilmek isteniyor.
Yani “Alisiz bir Alevilik” tarif ediliyor.
Yani Mustafa Kemal Atatürk’ü yok sayıp laik cumhuriyeti tanımadıklarını cümle âleme anlatmak istiyorlar.
Özellikle hoş görünün, “Kadını Erkeğin Eşiti” sayan Hacıbektaş-ı Veliyi tanımadıklarını anlatmak istiyorlar…
Ne yazık ki bu saygınlığa ve güzelliğe tahammül edemeyen anlayış her zamanki gibi dünkü ziyaretlerinde de yakışmayanı yaptırdı:
Hüseyin Gazi Cemev’ni AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a göre değiştirdiler.
Tek Adam Erdoğan’ın Cemevi ziyareti öncesi AKP’li belediye Cemevinin düzenini değiştirdi.
Mustafa Kemal Atatürk, Hacı Bektaş-ı Veli ve Hz. Ali’nin olduğu duvardaki fotoğraflarının başka duvara taşındığı görüldü.
Yakışmadı…
Uygun olmadı.
Haksızlık ve saygısızlık yapıldı.
Şiddetle kınıyorum ve herkesin bu ayıba bu haksızlığa bu saygısız dayatmaya tavır koymasını istiyorum.
Tüm Canların Muharrem ayını kutluyorum.
Ben tüm inançlara ayrımsız saygılıyım.
Ancak Aleviliği sadece bir inanç olarak ta görmüyorum.
Alevilik bu toprakların ve yaşayan halkların vazgeçilmez ortak paydasıdır.
Çağdaş bir yaşam biçimidir.
Kadın erkek eşitliğine gösterdikleri duyarlılıktan dolayı da ülkemizin geleceğinin teminatı olan bir değerli felsefesi vardır.
Bu nedenle kimse boşuna kaşıyıp araya kötülük tohumu ekmesin.
Hiçbir iktidar bu güzel ve saygın yaşam tarzına kendi dar görüşünü ve gizli ajandasını dayatmaya kalmasın.
Tek Adam çaresiz… Tek Adam tükendi. Tek Adam korkuyor ve gitgide savruluyor.
Oysa kendilerinin kurtuluşu da özgür ve dürüst seçimlerin yapılarak Hak Hukuk ve Adaletin tecelli bulacağı ortamı yaratmaktır.
Üzgünüm…
Alevi Canlara yapılan bu ziyaretin yarattığı kabul edilemez keyfiyeti ve saygısızlığı reddediyorum.
Oysa Alevi Canların istekleri ne kadar haklı, insani ve hakları:
-Yargı kararlarına uyularak inanç ve ibadetlerimizi yerine getirdiğimiz Cem evlerinin ibadethane statüsü ve diğer ibadethanelere uygulanan kamusal ayrıcalıklar tanınmalı,
-AİHM kararları doğrultusunda zorunlu din dersleri uygulamasına son verilmeli,
-Alevi-Bektaşi köylerine maddi manevi cebirle cami yapılması uygulamasına son verilmeli ve imamlar geri çekilmeli,
-Devletçe el konulmuş bulunan Alevi-Bektaşi dergâhları ve inanç merkezleri Alevi-Bektaşi toplumuna devredilmeli,
-Madımak Oteli ‘utanç müzesi’ olmalı,
-Kamuda işe alımlarda ve görevde yükselmede ayrımcılığa son verilmelidir.
Bu isteklerin altına imzamı atıyor ve tüm dostlardan da bu taleplere sahip çıkarak ses vermelerini istiyorum.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.”
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>