Livaneli nereye oynuyor?
Türkiye, hafta başından bu yana Zülfü Livaneli’nin sözlerini tartışıyor.Livaneli, Baykal için, “Tipik bir Sünni sağcı bir Ankara politikacısıdır. Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez” diyerek büyük bir tartışmanın kapısını araladı. Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal yazdı…
Özdal yazısında; Türkiye, hafta başından bu yana Zülfü Livaneli’nin sözlerini tartışıyor.
Livaneli, Baykal için, “Tipik bir Sünni sağcı bir Ankara politikacısıdır. Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez” diyerek büyük bir tartışmanın kapısını araladı.
Çünkü Livaneli’nin sözleri, neresinden tutarsanız tutun, sorunlu ve izaha muhtaç.
Dahası ötekileştirici ve kamplaştırıcı.
İlk cümlesinden başlayalım.
Livaneli’nin Baykal için kullandığı, ‘Tipik bir Sünni, sağcı ve Ankara politikacısı’ ifadesini
‘bir siyasetçin tarifi olarak’ yorumlamak yanlış olur.
Belli ki Livaneli, siyasi hasım olarak gördüğü Baykal’a,‘Sünni’, ‘sağcı’ ve ‘Ankara politikacısı’ sıfatları üzerinden hakaret ediyor ve daha önemlisi bu 3 özelliğe sahip tüm insanları aşağılıyor, küçük düşürüyor algısı yaratıyor.
Oysa Sünni olmak, sağcı olmak ve Ankara politikacısı olmak ne aşağılanacak ne de hakaret edilecek şeylerdir.
Livaneli’nin ikinci cümlesi daha da sorunlu.
Değil ana muhalefet partisi koltuğunda oturan bir genel başkan, siyasetin tabanını temsil eden bir mahalle temsilcisi bile herhangi bir etnisite ve mezhep hakkında genelleştirici olumsuz bir hükümde bulunmaz; bulunursa da tasfiye olur.
Kaldı ki Livaneli, Baykal’ın Kürtleri ve Alevileri sevmediğine dair çok önemli iddiasını ispatlaması gerekmez mi?
Ancak Livaneli’nin tartışma yaratan röportajında ortaya attığı “Baykal, Kürtleri ve Alevileri sevmez. Bunu çok sefer kendisi de söyledi, basında çıktı” iddiasının karşılığı yok.
Nitekim Baykal, bir gazeteciye “Ben Kürtleri ve Alevileri sevmiyorum” deseydi, yer yerinden oynamaz mıydı?
Yani aklı başında hiçbir siyasetçi, hele Baykal gibi deneyimli bir siyasetçinin söyleyeceği sözler değil bunlar.
Baykal’ın, genel başkanlığı döneminde etnik ve mezhepsel siyasete karşı mücadele ettiğini biliyoruz.
Livaneli, Baykal’ın bu mücadelesini, Alevi ve Kürtleri sevmemek olarak yorumluyorsa, sorun kendisinde.
Peki Livaneli, neden böyle bir çıkış yapmış olabilir?
2 nedenden olduğunu düşünüyorum.
Birincisi, gündeme gelerek, son çıkan kitabının reklamını yapmak.
Nitekim Livaneli, son zamanlarda ticari amaçlı kitaplar yazdığı için okuyucusunu kaybetmişti.
Mesela ben, ‘Huzursuzluk’ isimli kitabını okuduktan sonra Livaneli’nin hiçbir kitabını elime almadım.
İkinci neden de Livaneli, değişmesi muhtemel siyasi konjonktüre göre belli ki pozisyon almaya çalışıyor.
Aslında Livaneli’nin olası bir CHP iktidarında etkin görevlere gelme isteği yeni değil.
Ancak artık bu isteğini deşifre edecek çıkışlar yapmaktan geri durmuyor.