KARANLIĞIN MİMARLARINA İNAT ÜLKEMİZİN GURURU OLAN LAİK VE ÇAĞDAŞ CUMHURİYETİN TEMİNATI GENÇLERİMİZ TARİH YAZDILAR.

Buğday; “Bu hafta gerçekten ülkemizi ortaçağ karanlığına dinci bağnaz ve çağdışı Taliban anlayışına götürmek isteyenlerle, aydınlığın temsilcilerinin eşit yurttaşlar olarak barış içinde çağdaş bir yaşamın teminatı olanların sahne aldığı günler oldu.

Siyasetten önce kadın erkek sporcularımız Dünyada ve Avrupa’da elde etikleri başarılarla gururumuz olurken laik ve çağdaş cumhuriyetimizin de teminatı oldular.

Özellikle son 20 yılda kadını adım adım yeniden kafes arkasına itmek isteyen dinci ve bağnaz şeriat özlemcisi karanlıkların temsilcilerine kadınlar için çok zor bir spor olan bokstaki başarılarla hadleri bildirildi.

Türkiye Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda takım halinde şampiyon olduk:

Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda 5 altın madalya kazanıldı. Şennur Demir, Hatice Akbaş, Buse Naz Çakıroğlu ve Busenaz Sürmeneli dünya şampiyonu oldular.

Ay-yıldızlı ekip, 5 altın, 2 bronz madalyayla tamamladığı organizasyonda takım halinde şampiyon oldu.

Takımımız sporcuya yakışan tavrı ve olması gereken kıyafetleriyle yarıştı ve başarılı oldu.

Şeriat özlemcisi bezirgânlar, 20 yılda kadına özgürlük (!) diye inatla türban diye bir örtünmeye ve güneş altında bile azap çekeceği kıyafetlere zorlayarak edilgen kıldılar.

Oysa dünya lideri Atatürk’ün kurduğu Çağdaş ve laik Türkiye Cumhuriyetinde yetişen kızlarımız voleybolda da tarih yazdılar:

Vakıf Bank Kadın Voleybol Takımı, CEV Şampiyonlar Ligi Süper Finali’nde İtalya’nın Imoco Volley ekibini 3-1 yenerek bu organizasyonda 5. kez şampiyonluğa ulaştı.

Uluslararası organizasyonlardaki 11. kupasını kazanan sarı-siyahlı takım, CEV Şampiyonlar Ligi’nde en fazla şampiyonluk yaşayan ekip unvanını da elde etti.

Bu başarılar bizlere şunu gösteriyor:

Çocuklarımız, çok küçük yaşlarda korkunun, yasakların, ayıp ve günah kavramıyla, şiddetin ve anlamadıkları bir dilde kavramları ezberlemeleri için zorlanan gerici ve dinci ceberutluğa esir olmazlarsa nasıl başarılı olacaklarını göstermektedir.

İşte bir kanıt ve gurur daha:

Anadolu Efes üst üste ikinci kez Avrupa şampiyonu oldu. Euroleague finalinde Real Madrid’i 58-57 yenen Anadolu Efes, üst üste ikinci şampiyonluğunu elde etti.

Tek Adam diktasının ve saray rejiminin yaşattığı 20 yıl sonunda bu olanağı elde edemeyen, umutları tükenen ve adeta açlığa mahkûm edilen gençlerimizden 550.000 kişi ne acıdır ki yurdumuzu terk etmek zorunda bırakılmışlardır.

Ülkenin iflasını sağlamış, tüm varlıklarını satıp hovardaca harcamış ve halkı açlığa beşli çeteyle soyguna devam ederken iki lider aynı günde ve aynı saatte iki ayrı şehirde konuştular.

Millet İttifakının mimarı, devlet kuran, demokrasimizin teminatı olan CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu Canan Kaftancıoğlu’na verilen haksız cezayı kınamak için İstanbul Maltepe’de bir miting yaptı:

Kendisi halkın içinde durup kürsüye çıkanları izledi ve alkışladı.

İlk önce kürsüye çıkan Belediye Başkanları halkı selamladılar. Özellikle İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu selamlama yaparken halk kendisine yürekten sahip çıktı.

Daha sonra mağdur olan halk kesiminden temsilciler kürsüye çıkıp yaşadıkları zorlukları ve çaresizlikleri anlattılar.

Gezi aileleri de sahneye davet edilenler arasındaydı.

Tayfun Kahraman’n eşi Meriç Kahraman konuşurken;

“Her yer Taksim, her yer direniş” sloganları atıldı.

Berkin Elvan’ın anne ve babası Gülsüm ve Sami Elvan, Ahmet Atakan’ın ailesi Ali Atakan, Emsal Atakan; Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş yoğun alkışlarla sahneye çıktılar.

Konuşmacılardan en çok etki bırakan sözler:

Yurttaş: Bir ekmek 5 lira, bunu bile alamıyoruz

‘Vatandaş evine et sokamıyor’

‘Anneleri bu hale getiren sistem utansın’

Bu sözler ortak sorunları ve çekilen mağduriyeti anlattığı için miting alanında adeta yankılandılar.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Maltepe’de düzenlenen Milletin Sesi mitingindeki konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, haramilerin saltanatı yıkılıyor” diye başladı.

Etkileyici ve her konuda yapılan haksızlıklara değinip hesap soran bir konuşma yaptı.

“Hep birlikte çalışmak zorundayız. Dindarı, dinsizi, sofusu, sûfisi, Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Çerkez’i, sağcısı, solcusu, liberali, milliyetçisi, ülke elden gidiyor, birlikte olmak, birlikte mücadele etmek zorundayız, vatan bizim vatanımız, bayrak bizim bayrağımız” diyerek birliğe ve eşitliğe vurgu yaptı.

Kılıçdaroğlu, ülkedeki en önemli sorun haline gelen sığınmacılar konusuna da son derece net ve kararlı vurgu yaptı.

“Türkiye’ye gelen kaçakların, özellikle Afganların ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğine inanıyorum. Benim vatan sevgimde sınır namustur anlayışı var.

Yolgeçen hanına dönen sınırları koruyamayanlar bu devleti yönetemezler.” diyerek bu sorunu çözmekte kararlı olduğunu gösterdi.

Ülkede yokluğun yanında artık açlık yaşandığı için Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri de değer buldu:

“Bu ülkeden çalınanları tavizsiz geri alacağıma milletimin huzurunda bir kere daha söz veriyorum. Güzel halkım yeter ki sesini yükselt, kim olduğunu asla unutma. Geliyor gelmekte olan.”

Kılıçdaroğlu: Haramilerin saltanatı yıkılıyor.

“Kimse umutsuzluğa kapılmasın haramilerin saltanatı yıkılıyor. 9 Temmuz 2017’de bu meydanda milyonlarla buluşmuştuk. Bu yürüyüş bizim ilk adımımızdır demiştik.

Beş yıl önce ilk adımını attığımız bu yürüyüşün finaline yaklaşıyoruz. Az kaldı bu kentin fabrikalarında meydanlarında üniversitelerin meydanlarında kucaklaşacağız meraklanmayın az kaldı.

Sevgili İstanbullular benden önce halkımızın çığlığını dinlediniz. Birileri insanları korkuyla sindirmek istiyor.

Siyasallaşmış yargı, mafya, uyuşturucu baronları, beşli çeteler, yandaş medya ve beslemeleri, insan kaçakçıları, silah kaçakçıları hepsi birlikte çalışıyor.

Tek bir amaçları var; korku iklimi yaratmak ve bu iklimden yararlanmak. Sizi, bu milleti korkutarak bu sistemi ayakta tutmak istiyorlar.

O ve sarayı giderse kaos olur algısı peşindeler.

‘Türkiye değişime hazır’

Bu algıyı pekiştirmek için gece yarısı insanları gözaltına alıp tutukluyorlar.

Tweet attılar diye çocukları okullarından alıyorlar. Yeşili savunanlara ağır hapis cezası veriyorlar.

Hapse atılan gazeteciler, siyasetçiler siyasilere getirilen siyaset yasakları…

Şimdi bir adım daha atıp partileri kapatmak istiyorlar.

Saray ve şürekâsının dilinden düşmeyen bir kelime var “o yasak bu yasak şu yasak.”

Tahammül edilmeyen, gençler, eğlence, yaşam tarzı, özgürlük biz ise gençlerden Atatürk’ün dediği gibi fikri hür vicdanı hür gençler istiyoruz.

Mitingin sonunda sanatçı Mazlum Çimen eşliğinde ‘Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ türküsü söylendi.

Bir yanda gençlere özgürlük isteyen hak ettikleri yaşam tarzını sunan anlayış bir yanda da kendi doyumsuz saltanatlarını devam ettirebilmek için 20 yıldır yaptıklarına devam eden buyrukçu ve biat kültürünün temsilcileri konuştular.

*****

Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Adana Stadyumu’nda düzenlenen ‘Bir Gençlik Şöleni’ne katıldı.

Devlet olanaklarını her zaman olduğu gibi haksızca kendi çıkarları için kullanıp ülkenin 81 ilinden arabalarla, hazırlanan kumanyalarla ve bir kısmı aldatılarak getirilen yani Adana’ya taşıdıkları gençlere aynı masalları anlattılar.

Erdoğan, gençlere seslenerek, “Gözümüzün nuru, geleceğimizin teminatı sevgili gençler, hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün burada bizlerle birlikte olan 28 farklı bölgeden siyasi bölge gençlik teşkilatı temsilcilerine katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Sizlere keyifli vakitler geçiren sanatçılarımızı tebrik ediyorum.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Haddini aşanlara bu millet inanıyorum ki 2023 seçimlerinde haddini bildirecektir.

Meral hanım, sen kim, Sultan Abdülhamid’e saygısızlık kim.

O altılı masada olanlardan isim vermeyeceğim. 3 tanesi var ki bunlar Sultan Abdülhamid’e bugüne kadar laf söyletmemişlerdi.

Şimdi ne oldu bunlara da sus pus oldular. Ne oldu bunlara da aynı masanın etrafında oturdukları halde Sultan Abdülhamid cennet mekân. Ona laf atanlara haddini bildiremediler” dedi.

Bana sizler gibi yol arkadaşları, kalbi imanlı, zihni imanlı, ufku açık yol arkadaşları verdiği için rabbime milyonlarca kez şükrediyorum. Siz Türkiye’yi hedeflerine ulaştıracak, dünyayı değiştirecek gençliksiniz.

Siz verileni, dayatılanı değil kendi tarih ve kültür hakikatini bulacak gençliksiniz.

Siz, dağılmışları toplayacak, gizlenmişleri açacak, karanlıkları güneşle aydınlatacak gençliksiniz.

Siz çürümüşlüğün sinsi oyunları açacak gençliksiniz. Sizde bunu görüyorum, size inanıyorum.

Karanlıkları yırtıp aşacak gençliksiniz. Siz kozaları örecek, uyuyan medeniyeti yeniden diriltecek olan gençliksiniz.

Siz esir kalmış kardeşlerinin, yardım eli olan mazlumların sevinci olacak gençliksiniz.

Gençler, siz Medine’nin, Mekke’nin, Diyarbakır’ın, Bosna’nın semalarında ezan sesleri yankılanan tüm diyarların beklediği gençliksiniz” ifadelerini kullandı.

Gençlere tüm talimatları verdi ama karınlarını doyuracak imkânlar vermedi ülkenin tüm kaynaklarını beşli çetenin emrine sundu.

Emekli babalarının aldığı 2500Tl’nin ev kirası, elektrik, su ve doğalgaza bile yetmediğini, gençlerin umarsız ve çaresiz kaldıklarını anladığını belli etmedi ve tek bir çözüm sunmadı.

Uzatmaya gerek yok biliyorum ki okumak zor geliyor.

Ancak her gün hiçbir beklentim olmadan, ne siyasi, ne maddi, hatta manevi… Dostlarım, inanın her sabah 006 da kalkıp saatlerce uğraşıp yazıyorum.

Dostlar, Yoldaşlar, Canlar, hiç olmazsa emeğe saygıdan okuyup katkı koyun diye arzu ediyorum.

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.