Hükümet ortağı köprüden geçemeyene denize atlayarak yüzmesini tavsiye ediyor

İYİ Partili Zafer Milli’den ülke gündemine dair çarpıcı tespit. Milli; “Kemik suyu, iliği; Yapılacak genel seçimler ile alakalı çok sayıda anket yapılıyor. Anlı şanlı AKP ciddi miktarda oy kaybetmiş görünüyor. Anket kuruluşları en son AKP’yi %28’e kilitlemiş. Buna da kemik oy diyorlar. Yani başka bir şey kopmaz diyorlar. Bekleyin anlatayım!!!! İnsan beslenmesinde kemik çok önemli. içerisinde değerli mineraller ve ilik bulunur. Alırsın bir dana kaval kemiği, ikiye bölersin, tencerede kaynatır ve mineralleri alırsın. Kemik suyundan çok lezzetli çorba olur. Afiyet olsun.
İşte biz o %28’lik kemiği kıracağız. Tüm mineralleri alıp güzel bir seçim sonucu alacağız. Onlar bizim canımız. Geriye kalan kemik artığı da rantiyeciler. Ne millete, ne de devlete yararlar.

Bu nasıl iş? Rusya büyük bir güçle Ukrayna’ya saldırıyor milyonlarca insan yerinden yurdundan oluyor, çocuklar ölüyor. Bir trajedi yaşanıyor. Burasına kadarı anladık. Sanki Dünya’nın tüm petrolü, doğal gazı, kömürü ve madenleri Rusya’dan temin ediliyordu da büyük bir arz krizi oluştu ABD dahil tüm üreticiler petrol ve doğal gaz fiyatlarını iki katına çıkardılar. Dünyayı sömürüyorlar servetlerine servet katıyorlar. Dünya’nın çok yerinde insanlar açlıktan, susuzluktan ölüyor, petrol baronları kılını kıpırdatmıyor. Silah üreticisi ülkeler elini oğuşturuyor. süresi ve modeli geçmiş silahları UKRAYNA’ya tüketime yolluyorlar. Aynı işi RUSYA yapıyor. Şimdiden savaş sonrası silah endüstrinin üretim proğramları yapılıyor. RUSYA petrol ve doğal gaz satışından korkunç paralar kazanıyor. Dünya nüfüsunun %45’ini oluşturan ÇİN ve HİNDİSTAN en iyi alıcı konumunda. Arap petrolünden para kazananlar Afrikadaki aç bi ilaç müslümanları hiç görmüyor, paralarını batıya aktarıyor. Bu nasıl Müslümanlık. Obez emperyal güçler kan emiyorlar. Yıllardır enerji çeşitlenmesine yatırımda zayıf kalan ülkemiz bu kaotik durumdan en büyük zararı görüyor. Teknolojik yatırımlar ile enerji ihtiyacımız karşılanmadı. Camdan binalar favori yatırımlar oldu, göz boyandı.

3. Sınıf yönetim; Demokratik hukuk sistemindeki ülkeler liyakat ve sadakat üzerine ehil eller tarafından yönetilir. Kişiye biat; mevki ve makam edinmede geçerli değildir. Onun içidir ki, her türlü problem kısa zamanda çözülür. 1945 yılında Almanya yerle birken 1960’ta kalkınma hamlesi doğrultusunda ve dürüst yönetimin liyakatli elleri sayesinde dünyanın her yerinden işçi kabul etti. Şu an Almanya Dünyanın en kalkınmış demokratik ülkesi. Rüşvet yok, iltimas yok, yolsuzluk yok, hırsızlık yok, kişiye biat yok, sahte din bezirganlığı yok, faşist Hitler anlayışı yok.
Uzun zamandır ülkemizin problemleri bir türlü çözülemiyor. Hep sıkıntı, hep problem. Devlet maalesef 3. Sınıf siyasetçi ve bürokrasinin işgali altında. (İstisnaları tenzih ederim) liyakat ve sadakat yok. Tamamen biat kültürüne dayalı mevki ve makam edinme hakim. O kadar bunaltıcı bir ortam oluştu ki, gençler ülkeyi terk ediyor, sermaye ürkek yatırım yapmıyor, reel yatırımcı gelmiyor. Enflasyonun çelik dişleri arasında sabit gelirli, emekli, işçi, köylü can çekişiyor. Reel faizler %25-40 bandında. Kredi muslukları kapalı sanayici iflasta. Siyaset ve bürokrasi kalitatif olarak çökmüş durumda. Bakan ülkeyi jürnalliyor, bürokrat ve siyasetçi vatandaş ile dalga geçiyor, sn. CB’nı bu gün dediğini yarın yalanlıyor. Hükümet ortağı köprüden geçemeyene denize atlayarak yüzmesini tavsiye ediyor. Vatandaşın umut ışıkları kapandı. ÇÖZÜM; ülkenin sorunlarını bilen ve çözüm önerilerini hazırlamış 84 milyon vatandaşımızı kucaklayan kadroya ihtiyacımız var. Mevcut iktidar bitmiş. 3. Sınıf kadrolara mahkum. Vatandaş Kurtarıcı arıyor. Vatandaşa ulaşıp çözüm önerilerimizi anlatmalıyız. Klavye başından meydanlara inme vakti geldi. Çalışan kazanır.” dedi.