HALKA EN GÜZEL DOKUNAN VEKİLİMİZ, BENİM EVİN KÜÇÜK OĞLU ERKAN AYDIN O MAKAMI HAK EDİYOR.

Buğday; “Siyasette çok hata yapmadan, gönül kırmadan, adam satmadan, saygı ve sevgide emek verenlere ihanet etmeden var olmak, gönüllere girmek ve orada kalıcı olmak oldukça zordur.

Erkan Aydın, sağ bir partide gençlik kollarında siyasete başlayan bir genç olduğu için sosyal demokrasiyi seçmiş olmasına karşın ben uzun süre kendisine şüpheyle mesafeli yaklaştım.

Zamanla görüp anladım ki, özellikle siyasi arenada her şeyden önce insan olmak, dürüst olmak, kıymet bilmek, ideolojine, partine, halka ve emek veren dostlarına ihanet etmemek çok değerli.

Hatta siyasette var olmak ve hizmet etmek için kendisi kadar aile yapısı ile emek verenlere değer verip, halka saygı duyup, onların her zorunda yanlarında olmak çok daha önemlidir.

Sırf beni görsünler diye sol el havada ve en yüksek perdeden sloganlarla var olmaya çalışmadan halka dokunmak ve onların sorunlarını TBMM’de ve her yerde şov yapmadan anlatmak değerli ve kıymetlidir.

Sevgili vekilimiz Erkan Aydın, her geçen yıl bu zor siyasi yapının içinde eksilmedi ve insan eksiltmedi, sevilen sayılan ve insanın başı sıkışınca aranan ve güvenilen en önemli vekil oldu.

Benim evin küçük oğlu Erkan Aydın, mesleki bilgi birikimi kadar, sosyal demokrasinin gereği olan halka güzel yaklaşımı ve sorun çözme konusunda güvenilir ve inanılır olmayı başardı.

Erkan Aydın, şımarıp “ben odum” diyenlerden olmadı.

Sevgili Erkan, “daha fazla nasıl başarılı olur ve nasıl insanlara daha iyi hizmet verebilirim” diyen TBMM’deki sayılı vekillerimizden oldu.

Benim gibi ömrünü sol/sosyal/ demokrasi için harcamış köşeli ve dik biri olarak kendisine kızdığım, hatta küstüğüm zamanlar oldu.

Erkan Aydın, her şeye karşın büyüğünü, küçüğünü bilen, en küçük iyiliği unutmayan, vefaya önem veren bir insandır.

Kendisi kadar saygılı, bilgili, görgülü, namuslu, vicdanlı, hatır gönül ve kıymet bilen saygın eşi Mimar Nadire Aydın ile kırıldığımı anladıklarında mutlaka kapımı çalmışlardır.

Erkan Aydın, gelirken en güzel çiçekleri, Nadire’de harika lezzete yaptığı sarmaları, dolmaları ile gelmiştir.

Hatta sevgili Nadire, bir evlat duyarlılığı ile Güre’ye gelirken bana havalar soğudu üşütürüm diye çoraplar, yün şal alıp getirecek kadar güzel, kaliteli bir dost ve bir eştir.

Neden bunları yazdım biliyor musunuz sevgili Dostlar?

Kimseye haksızlık yapmayalım, kimsenin önünü kesmeyelim, kimseye de hak ettiğinden fazla değer biçmeyelim diye ben kendi penceremden Erkan’ın ve yaşamını paylaştığı değerli eşinin insan yanını ilk önce anlatmak istedim.

Çünkü bu özellikleri bir insan kişiliğinde taşımıyorsa, yanındaki destek değil köstekse; ülkedeki dayanılmaz sorunları görüyor ama illa “BEN” diyorsa inanın o türlerin bilgisi, söylevi ve her ortamda “solcuyum” demesi de bir şey ifade etmez!..

Sevgili Dostlar, seçimler çok yakın.

Ülke tarihinde yaşamadığı kadar büyük bir çöküntü içinde halkımız savaş zamanlarında görmediği bir açlığı, yokluğu ve yoksunluğu yaşıyor.

Bebeler içecek süte muhtaç, küçücük çocuklar iktidarın kendilerine biat etsinler diye dinci şarlatanlarca karanlığa mahkûm ediliyor.

Gençler, öğrenimlerini yapabilmek için yatacak, barınacak bir yurda ve karnını doyuracak imkâna muhtaç konumdalar.

İşsizlik, aşsızlık, yoksulluk ve ekmeğe muhtaç hale getirilmiş büyük çoğunluk Tek Adam diktasının keyfi yönetiminde dayanılmaz bir perişanlık içinde çaresizler.

Tek Adam Şahsın Devletinde, artık güvenilecek ülkenin bir anayasası bile yok.

Halkın yasal güvencesi olan hukuk düzeni ise bir kişinin keyfiyetinde ve hiç yok…

Büyük halk çoğunluğu açlık içinde kuru ekmeğe muhtaç, kirasın ödeyemeyen, elektriği ve doğalgazı kesilmiş soğukta titreyen bir konumdalar.

Bu zor koşullarda insanları duymayan, görmeyen ve yasa tanımayan Tek Adam rejiminde samimiyetle halk için mücadele etmek inanın hiç kolay olmuyor.

İşte bunun için Erkan Aydın’ı halka en güzel dokunan ve onlar aradığında telefonu açık olan ve her koşulda arayanlara dönen ve yardıma koşan vekil diye yazıyorum.

Çünkü Erkan Aydın, sadece mikrofon buldu mu nutuk atmıyor.

Erkan Aydın, her ortamda halkla içi içe yaşıyor.

Düğünlerinde, ölümlerinde, insanın son yolculuğunda camide, Canlarla Cem evinde, halkın sıkıntılı zamanlarında köylerinde, hasta olanın yanında, kendisinden yardım isteyene gece yarısı bile telefonu açık olarak, sitem etmeden sorun çözerek yaşıyor.

Özellikle mecliste halk adına şov ve reklam yapmadan son derece dikkatli ve yüreklice her konuda hesap soruyor.

Erkan Aydın bizim en genç vekilimiz.

Bursa’da, iktidarı olanaklarına her alanda muhtaç olan dağdaki ilçelerin ve halkın çilesinde her zaman yanlarında olan genç bir siyasetçi.

Ben partim CHP’nin adeta tarihi olan bir ferdiyim. Ablayım, anneyim, dostum ve hak edenlere yoldaşım.

Haksızlık yapmadan, kötülere fırsat vermeden, kimseden korkusu ve beklentisi olmadan objektiflik ölçeğinde kendi bakış açımla siyasette emek verenleri değerlendiriyor ve yazıp anlatmaya çalışıyorum.

Daha doğrusu iyiye, doğruya, hak edene ve emek verenlere dikkat çekmeye çalışıyorum.

Körü körüne kimseye ne dost olun, nede düşman olun istemiyorum!!!!

Sevgili Erkan Aydın ve sevgili Nadire Aydın, yaşadığımız bu pandemi nin yarattığı olumsuz süreçte birçok sevdiklerimizi kaybettik.

Her an hepimiz bu vedayı yaşayabiliriz.

Ben sizden razıyım ve hakkım varsa helal ediyorum.

Yolunuz açık olsun.

Kötülerden olmayın.

Kıskançlıklara esir olup haksızlık yapmayın.

Kıymet bilin ki kıymetiniz bilinsin.

Sevgiyle, saygıyla ve insanlara güzellikle yaklaşın ve mutlu yaşayın.

Merak etmeyiş bizim halkımız bazen aldanıp yanlışı seçse de, kötülere biat etse de sonunda mutlak namuslu, vicdanlı, ahlaklı ve dürüst insanları seçmeyi ve değer vermeyi bilir.

Sakın ola bozulmayın ve şımarmayın. Yolunuz açık olsun…

Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.” dedi.