GERİ ZEKALI BENİM

“1991’den beri, Amerika bizim güneyimizde bir müstakil Kürd devleti kuracağını söyleyip duruyor; bugün Amerikalı subayların Irak ve Suriye’nin kuzeyinde PKK, YPGD’lerle kolkola olmasına şaşanlar değil; şaşmayan ben geri zekalıyım..” geçmiş dönem Bursa Milletvekili Ertuğrul Mat bu duygularla paylaştı ABD Başkanı Biden’in sözlerini.

Mat; “Adam, bütün seçim propagandası sırasında Amerika’da yaşayan 1 milyon Ermeni’nin reyini almak için “ 1915 olaylarını soykırım olarak tanıyacağım.” Diyor; seçilip 24 Nisan’da sözünü tutup söyleyince de şaşanlar değil; şaşmayan ben geri zekalıyım..

Dış İşleri Bakanlığı’na bugüne kadar emsali görülmemiş şekilde meslek dışı, üstelik de ülkelerinde şaibeden kurtulamamış badem bıyıklı politikacıları tayin edip, sonra da uluslararası dünyadaki politik şanssızlığımıza şaşanlar değil; şaşmayan ben geri zekalıyım.

Merkez Bankası’nın 128 milyar doları el değiştirince, bunun kimlerin cebine gittiğini; “leb” demeden “ Leblebiyi” anlayan, “Lebalep” kültüründen gelenler değil; önce yeni yetme bir milletvekilinin, daha sonra Nurettin Canikli’nin, daha sonra Lütfü Elvan’ın , daha sonra, Merkez Bankası’nın yeni Başkanı’nın, en sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına rağmen anlamayan ben geri zekalıyım.

O kısık sesiyle, “ Meis’te öten horozun sesi Kaş’ta duyuluyorken,12 adayı Lozan’da almayan İsmet’i mezarından çıkarıp , asmak lazım” diyen Fesli Kadir’i “vecd” içinde dinleyen,sonra da, “Burnumuzun dibindeki 20’ye yakın kayalık ve adacığa Yunan bayrağı dikilip silahlandırılırken niye sessiz kaldınız?” diyenlere küfredenler değil; buna isyan eden ben geri zekalıyım..

Ümreden dönenlere, askere gidenlere, askerden dönenlere, evlenenlere, nişanlananlara “hayırlı olsun”, ölenlerin evlerine “Rahmet olsun “ diye gidenler, cayır cayır corona’dan ölürken; ayrıca evlerde maskelerin foro edildiği bilinirken,” Evde komşularla teravih namazı kılın” diyenler değil; buna şaşan ben geri zekalıyım..

Kendi Bakanlığı’na kocasının şirketinden detarjan alan; oğlunu, kızını, damadını, anasını, danasını liyakatla değil , mülakatla işe alan, dekan, rektör, bakan,başkan değil de,” Kul hakkı ne oldu?” diye soran ben geri zekalıyım.

Kongrelerde binlerce kişiyi bir araya toplayıp, binlerce kişinin ölümüne sebep olanlar;23 Nisan’ı anmayı unutturmak isteyenler değil de; “Türkiye haritasını kan rengine buladınız.” Diyen ben geri zekalıyım.

Allah’ın mağfiretini unutup, kulları Allah adına cezalandırmaya kalkanlar ; sahte tanrılar yaratanlar, Allah’tan değil ama kerametleri kendilerinden menkul şeyhlere alim muamelesi yapıp onlardan medet umanlar değil; “insanların sevaplarını, günahlarını yargılamayı Allah yapar” diyen ben , geri zekalıyım.

İstedikleri gibi yazmadığım için, bana kızıp gidenler değil; “evrensel doğruları yazacağım “ diye ömür tüketen ben, geri zekalıyım..” dedi.