Haberde Bursa

GENÇLERİN AYRANI YOK İÇMEYE, GÖNDERİYORLAR TAHTERAVANLA…. TÖVBE, TÖVBE!!!!!

04.04.2022
293

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday; gençlerin sorunlarını kaleme aldı

Buğday; “Boşuna istekte bulunmayın: Sabır bitti. Güven yok oldu. Sarılmak için sevip saymak ve inanmak lazım hepsi biti gitti hiç oldu. Anlayın artık ve sizler bırakıp gidin…

Şaka yapıyor olmalısınız, hangi Ortak gelecek????
Yeter bu kadar algı ve gerçek dışı beyanlarla aklımızla alay edilmesi.
Üç gündür sağlık sorunlarım ve sonrada üçüncü çeyrek olan 75 yaş kutlamaları ile çoğunluğa benzemek için sustum kaldım.
Hatta beni seven ve endişe eden dostların tavsiyesini uygulamak için şahsıma gösterilen güzelliklerle, övgülerle, saygı ve sevgi ile mutlu olmaya çalıştım.
Telefon edenlerin ısrarlı tavsiyesi olan:
“Aman ablacım üzme kendini. Nasıl olsa hiçbir şey düzelmiyor. Sen bize lazımsın. Boş ver, bu kadar uğraşıp yazdıklarını anlayan mı var?” gibi moral vermeye çalışan dostlarımı dinlemek istedim.
Olmuyor… Olmuyor dostlar olmuyor…
Ben göz göre göre umursamaz olamıyorum, ülkem bir felakete uğramış halk açlıkla ve çaresizlikle perişan olmuşken üç maymunu oynayamıyorum.
Güler Buğday yaşadıkça, parmakları klavyenin tuşlarına dokundukça, gözleri harfleri gördükçe, beyni aklı, vicdanı gerçeklerle kahroldukça ve ülkemiz karanlıktan ve kötülerden kurtulmadıkça susmayacağım.
Dilimin döndüğü kadar tehlikenin çok ciddi bir duruma evrildiğini herkese susmadan, sinmeden ve korkmadan anlatacağım.
Okuduğunuzu ama beğenmeye veya yorum yapmaya çekindiğiniz yazılarımla en azından yurttaşlık görevimi yapacağım.
Zor koşullarda ve inatla aydın olma sorumluluğunun gereklerini yerine getireceğim.
Herkesin gördüğü ama adeta “Mankurtlaştığı” bir süreci yaşıyoruz.
Sabahları veya gün içinde dostlarla konuşurken merhabadan sonra biberin, patlıcanın, domatesin fiyatıyla sohbete başlıyoruz.
Çarşı ve pazardaki sebzelerin sürekli artan fiyatları ilk gündem maddesi oluyor.
Muhalefet kanallarındaki pazarlardaki tavan yapmış fiyatlarla her türlü gıda ve sebzenin çekimleri adeta televizyondaki kadın programlarının reytingleriyle yarışıyorlar.
Allah için hak vermek lazım.
Sorumluluk sahibi olan, millet irtifakının toparlayıcı çınarı olan CHP inanılmaz bir gayretle çalışıyor.
Tüm vekiller, özellikle ekonomi masasındaki vekiller ülkenin her yerinde halkın içinde vatandaşın derdini dinleyip çözüm önermelerini anlatıyorlar.
Muhalefet kanallarında özellikle yok edilen tarım ve halkın arık ulaşma olanağı olmayan tüm gıda maddelerini anlatan ziraat mühendisi kökenli vekillerimizde sürekli açıklama ve bilgilendirme yapıyorlar.
Hatta bu dönemde adeta bire şöhret olarak herkesin tanıdığı ve sevdiği avantalı vekillerden oldular.
Çünkü tarihte görülmemiş, akıl almaz vicdanlara sığmaz bir döneme tanıklık ediyoruz.
Halklar açlıkla yoklukla ve çaresizlikle sınanıyor.
Enflasyon tarihi zirvesini yapmış: resmi açıklama 61.04 iken gerçek olan enflasyon araştırma grubu ENAG verilerinde %142 olmuş.
Paramız pul olurken; aileler çaresizlikten ve geçim sıkıntısıyla baş edemedikleri ve dağıldığı için boşanmalar sonucu çoğunluk dul kalıyor.
Halkın kutsalı olan ramazan ayında artık iftarlar görkemli ve çeşitli yiyeceklerin olduğu sofralardan yoksun kaynayamayacak bir tencere çorbadan söz ediliyor.
Daha fazla yokluklardan ve yaşatılan yoksulluktan söz etmeyeceğim insanların çaresizliği artık her dakika her yerde hereksin gözleri önünde yaşanıyor.
İnsanlar artık çekinmeden çöplerden ekmek, pazar artıklarından yiyecekleri kitlesel olarak topluyorlar.
Kışı soğukta titreyerek karanlıkta geçirmeye çalışıyorlar.
Çocuklar aç, bebelere içirilecek süt bulmak bile artık lüks sayılıyor.
Kadınlar özel günlerinde ped yerine eski usul bezlerle, yakındır bebelerde bez yerine höllükleri yeniden kullanılır olacaklar!!!
En ciddi be kahreden sorunu ise geleceğimiz diye tanımladığımız gençler yaşıyorlar, gerçekten çok zor durumdalar.
Yatacak yurt bulamadılar.
Kitaplarını alma olanağı bulamadılar ama en acısı bu genç insanların artık karnı bile doymuyor.
Dertlerini anlatmak isterken dövülüyorlar, Her türlü şiddete, hakarete ve haksızlığa uğruyorlar.
Geçenlerde bir yazımda paylaştım ülkemizdeki tüm varlıklarımız, fabrikalarımız, limanlarımız velhasıl tüm değerlerimiz 20 yılda nasıl hovardaca satılıp yok edilmiş.
Bu kadar varsıl bir ülkede böyle bir açlık ve yoksulluk yaratmak inanılmaz bir beceri ister!!!
Ancak çalan, çırpan, peşkeş çeken ve kendilerini varsıllaştıran ve paraları ve gelirleri ülke dışına kaçırmakla olur.
Yandaşlarına, biat eden kalemşörlere ve kukla olmuş ihtiraslı muhterislere üçer beşer yüksek maaşlar verip halkın çilesiyle adeta alay etmekle olur.
En acısı ve utanç vereniyse bu kadar zorda olan halkın, aç kalan gençlerin duygularıyla oynamak ve alay etmekle olur:
Nasıl mı?
Bakın ülkeyi tek başına yöneteceğim diyen ve her türlü felakete sürükleyen ama asla sorunları çözemeyen ve git gide bataklığa sürüklenmesine sebep olan Tek Adam ne diyor:
Geçtiğimiz günlerde vatandaşlara manda yoğurdu ve Medine hurması, kestane balı ve yulaf karışımını tüketin önerisinde bulundu.
Günlerce bu yüksek maliyetli tavsiye ekmek bulamayan halkla alay edercesine konuşulup kınandı.
Artık saray ve lüksün gözünü kararttığı bir kişinin ülkede tek söz sahibi olmasının ne kadar üzücü ve utanç veren bir davranış olduğu konuşulurken yeni bir açıklamayla olanlara tüy dikti.
Tek Adam Şahsın Devleti, bu kez de gençlere akıl almaz ve adeta alay edercesine yeni tavsiyelerde bulunuyor:
Karnını doyuramayan ve açlıkla sınanan gençlere, farklı kültürleri tanıyın tavsiyesinde bulundu.
Erdoğan, “Gençlere bakın neler söylüyor:
“Yakın çevrenizden başlayarak ülkemizi, imkânınız olursa dünyayı gezip görmek, farklı kültürleri tanımak için şartlarınızı zorlayın “gibi akıl almaz ifadelerini kullandı.
Ülkede her şey altüst olmuş, doğru işleyen tek bir kurum kalmamış.
Geçmişte Fransa’da halka kraliçe Marie Antoniette’in “Ekmek Bulamıyorlarsa Pasta Yesinler” sözlerinin bin beteri söyleniyor.
“Ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin “sözlerindeki absürtlüğü nasıl anlatayım bizde de bir atasözü ile ifade edersek bu durumu:
“Ayranı yok içmeye, Tahtırevanla gidiyor s……” derler..
İşte bunun için Tövbe.. Tövbe… Diyorum.
Hani derler ya, “Kabir Azabı” diye. Bu iktidar hepimize bunu yaşatıyor.
Neden mi öyle diyorum buyurun birde bu açıklamaları dinleyin:
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu gemi filoları ve restoranlar patronu ve devlet protokolünde en önde yer bulan Bilal Erdoğan açıklama yapıyor:
“Starbucks’a gidince Türk kahvesi söyleyin. Ben sana Starbucks’a gitme demiyorum ki. Ben sana latte içme demiyorum ki. Ama Türk kahvesine burun büküyorsan olmaz” diye konuştu.
Helal olsun bu yiğit adama milliyetçilik işte budur)))
Bahçesi kurumuş, Devleti yok etmiş siyaset cambazının ve siyaset ortağının öğrencisi olduğu anlaşılıyor.
Sevgili dostlar, okurlar, yoldaşlar ve canlar, bugünlük benden bu kadar…
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>