Haberde Bursa

EMPERYALİZME EŞ BAŞKAN OLAN “SABREDİN” DİYOR.

29.03.2022
260

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday’dan çarpıcı tespit.

Buğday; “ÜLKEMDE BARIŞA SIRT DÖNENLER, SURİYEDE VE BİRÇOK YERDE SAVAŞA TARAF OLANLAR “BARIŞ VE TARAFSILIK” DERKEN İNANDIRICI OLAMIYOR.
“Ekmek herkese yetecekti aslında… Tarlaya karga dadandı, Ambara fare, Fırına hırsız, Memlekete harami…”
Dün yaptığı bakanlar (atanmış memurlar) toplantısı sonrası sabrederek ve “ pes” diyerek Tek Adamı dinledim.
Hak ettiği için değil ama hak etmese de bulunduğu mevki ve konuma olan saygımdan sözlerimi dikkatli seçerek yazmaya çalışıyorum.
Yoksa bu kadar üstten bakan kibir abidesi tavırlı ve halkından kopmuş acılara kulaklarını tıkamış; ülkedeki çaresizliği ve düşülen durumu görmeden üç maymunu oynayarak yapılan açıklamalara tahammül etmek gerçekten olanaksız!!!!
Tek kelime ile ifade etsem bu durumu” ÇİLE” diyeceğim ama yeterli değil.
Hani derler ya “Kabir Azabı” diye.
“Kabir Azabı: İnsanın dünya hayatında işlediği büyük günahlara karşılık berzah âleminde çektiği acı ve sıkıntıdır” diye açıklanmış.
Kendileri dakikalarca hayal âleminde yaşayan bir insanın ruh haliyle yönetsel başarılardan söz etti.
Dünya bizi kıskanıyor!!!
Ülkede yaratılan açlık, yokluk, dayanılmaz ve önlenmeyen zamlar, yokluklar ve düşülen çaresizliği yine dış güçlere bağladı.
Bir yanda o dış güçler kendilerini ve başarılarını kıskanıyor, bir yanda da bütün yokluklara onlar sebep oluyor.
Fazla uzatmak istemiyorum dün akşam açıklamalarını dinleyenler ne kadar haklı olduğumun farkındalardır.
Saraydaki gösteriş ve inanılmaz müsriflik ve gösteriş halkın gözleri ile bir avuç insanla yaşanırken bir yanda saatlerce kuyrukta bekleyip 2 kuru ekmek almak için çile çeken insanlar var.
Bir yanda ülke kör kuruşa muhtaç olduğu için emperyalizmin maşası, kapımıza kul olamayacak halkını sömüren Arap şeyhlerinin kapısında dilenen bir ülke konumuna sokulmamızı başarı olarak anlatabilen bir algı sihirbazı…
Halkalarımıza tüm yokluk, sıkıntı ve yoksulluk karşısında hala “SABREDİN” diyor.
Oysa diyeceği tek şey var:
“Bizler 20 yılda yanlış yaptık. Üretmeden tükettik. Cumhuriyet tarihi boyunca yaratılmış tüm maddi manevi değerleri hovardaca harcadık. Halktan ve haktan kopup haksızlık yaptık.
Üreteni ve her alanda emek verenleri yabancılara ve dış güçlere kurban ettik. Ülkemizde yetişen tüm ürünleri, tarımı, hayvancılığı, şekerimizi, çayımızı, fındığımız velhasıl ürünlerimizi baltalayıp ithalat diye inat edip felakete sebep olduk.
Onun için artık tek çözüm yolumuz:
ÜRETMEK, ÜRETEMEK VE HER ALANDA ÜRETMEKTEN GEÇER…” demeliydi.
Doğrusu ve çıkar yol budur.
Kendileri ve bir avuç insan ülkenin tüm kaynakları ile saltanat sürerken, ülkede yoksulluk değil açlık hüküm sürerken “SABREDİN” demek insanlarla alay etmektir.
Kendilerine benim tek söyleyeceğim söz:
Halkından kopmuş, gerçekleri görmeyen veya yalanla, algı ile ve “cambaza bak” diye dış güçler masalı ile kandırıp korkutup koltuğunu korumaya çalışanlara “SABIR TAŞI ÇATLADI”
Bu ülkeyi sömürdünüz. Dünyanın en varsılları arasına girdiniz. Laik çağdaş ve hukuk devleti olan ülkemi bir çadır devletine benzettiniz.
Umutları tükettiniz. İnsanları böldünüz.
Kardeşi kardeşe, komşuyu komşusuna düşman ettiniz.
Bırakıp gidin artık.
Yancınız, nefret küpü, saldırgan ve küfürbaz yetersiz bahçesi kurumuş şahsıda alıp yanınıza emekli olun.
Ülkemin çocukları açken, gelecekleri yok olmuşken, kendi çocukları yıllardır akıl almaz bir varsıllığa ulaşılmışken artık kimsenin sevgisi, saygısı ve beklentisi kalmamıştır.
Ülkemizi ve halkımızı kandırmak için bütün yaşanan olumsuzluklara karşın ülkemizi kurtaran ve son Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan çatışmadaki mecburiyetten kaynaklanan tarafsızlığı gösterip bir kahraman olarak kendilerini tanımlamaları şaka gibi bir durum.
Oysa ekmeğimizi, yağımızı ve göbekten bağlı olduğumuz enerji ve doğalgazımızı bu iki ülkeden temin ediyoruz.
Bu nedenle tarafsız olmak bizler için bir mecburiyetti.
Bunu da başarmamızı sağlayan saçma sapan kanal projesi ile işlevsiz ve değersiz kılmayı amaçlayan kanal projesine karşın duyarlı halkımızın ve askerlerimizin sahip çıktığı Montrö Boğazlar Sözleşmesidir.
Yine halka müjde gibi sunmaya çalıştığınız KDV’yi %10 oranında indirip her alanda tekrar tekrar %100 zam yapmak akılla mantıkla ve vicdanla açıklanamaz.
Sayın Eş Başkan ülkemde yangın var.
Sayın AKP Genel Başkanı halkımızın vergilerini partinizin temsilcilerine isimlerini bilmediğimiz yemekler sunup, gösteriş için harcayamazsınız.
İlk önce sizlerin anlaması için “Günahtır” diyorum sonra “haksızlık, hukuksuzluk ve suçtur”. Diyorum.
Tükenmiş ve bitmiş milli olmaktan çıkıp yancı ve çıkarcı olmuş bir yetersiz ve belliki tehdit altındaki bahçesi kurumuş şahsın desteği ile TBMM’ni noterlik makamına çevirdiniz.
Ne kadar haksızlık usulsüzlük, ayıplı ve eşitliğe aykırı yaza varsa bir torbanın içinde parmak hesabı geçiriyorsunuz.
Bu torbaları da mazlum halkalarımızın başına geçiriyorsunuz.
Bu kadar yanlıştan ders almamanıza karşın biz sol/sosyal demokratların hiç pes etmeden ama lakin demeden “BARIŞ BARIŞ BARIŞ” dememizin önemini ve kıymetini galiba sonunda sizde anladınız.
SON SÖZ:
Tüketmeden önce her alanda üretmeliyiz.
Adil ve eşit koşullarda bir seçimle milli iradenin temsilini yeniden TBMM de sağlamalıyız.
Hak ve hukuku yeniden bağımsız yargıda siyasetin kontrolünden çıkarıp yaşama geçirmeliyiz.
Bugüne kadar ülkemizin kaynaklarını haksız bir şekilde talan eden, soyan ve tüketen herkesin yargıya hesap vermesini düzenlemeliyiz.
Halklarımızın ve doğacak çocuklarımızın bile borçlandırıldığı yol, köprü, hastane ve tüm limanlarımızı yeniden devletleştirip halkımızın hizmetine sunmalıyız.
Velhasıl bu güne dek ülkemizi, soyan, çalan, peşkeş çeken, dışa bağımlı ve tutsak olmuş herkesten kurtulup Özgür birey, örgütlü toplum ve demokratik devleti yeniden inşa etmeliyiz.
Tarkan’ın dediği gibi. “GİTÇEKSİNİZ…” ülkemiz yeniden özgür saygın, bolluk ve bereket içinde huzurlu ve kardeşçe yaşayacak.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.” dedi.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>