Haberde Bursa

AFFI DA, MAZERETİ DE OLMAZ… HEKİMLERE SAYGISIZLIK VE HAKSIZLIK YAPANLAR VEBAL ALIR VE SUÇ İŞLERLER…

20.03.2022
342

Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday; hekimlere yapılan haksız durumları kaleme aldı.

Buğday; “Neden mi? Çünkü hekimler hayat kurtarır. Yani insanları ve insanlığı yaşatırlar. Çünkü hekimler insanlar için en zor, en acılı ve en çaresiz günlerinde, salgın gibi halkların kırımına yol açan, çaresizliklerde kitlesel yok olmalarını önleyen kahramanlardır.
Benim içinse ilim ve bilimleri ile aklı önceleyen, insan yaşamına değer veren ve çalışma koşulları ile her zaman insanların acılarına çare olmak için uğraşan en saygın insanlar ve dostlarımdır.
Dünyada ve ülkemde inanılmaz acılara, ölümlere ve kırımlara yol açan pandemi sürecinde hepimiz gördük ve anladık hekimlerin, sağlık elemanlarının değerini ve aklın, bilimin önemini.
Bir tarafta ülke kaynaklarını kurutan beşli çete, bir tarafta insanları bölen, inançlara saygı duymayan ve yaşamlara negatif etki yaparak gereksiz bir kuruma dönüşen; akıl, bilim ve mantıktan uzak diyanet yetiyor insanların mutsuzluğuna.
Diğer tarafta dinci, talancı, doyumsuz, demokrasi karşıtı, bölücü ve ötekileştiren Tek Adam diktası ile açlığa, yokluğa ve geleceksizliğe mahkûm olan halkların çilesi.
Bunların tuzu biberi olan ve karanlığın temsilcisi, aklın ve bilimin düşmanı cemaat ve tarikatların gerici, ilkel ve insan onurunu yok eden çirkin dayatmaları.
Tüm bu olumsuzlukların panzehirdir hekimler ve sağlık hizmetinde emek veren tüm temsilciler…
Onun için tüm saydıklarım gereksiz olabilir ama gerek hekimler ve gerekse sağlık alanında hizmet veren tüm çalışanlar baş tacıdır ve tartışmasız saygı gösterilmesi gereken insanlığa hizmet sunan en önemli değerlerimizdir.
Bu özelliklerinden ve insanlığın ihtiyacından dolayı hiç ama hiç kimse onlara “ çekip gidersiniz…” diyemez…
Benim yaşamımdaysa tüm hekimlerin ama bazı özel olanlarında çok önemli, saygın ve unutulmaz yerleri ve değerleri vardır.
Ben bu yaşıma kadar daha öncede birkaç kez farklı ve zorlu operasyonlar geçirdim ancak en zorlusu kanımca yıllarca ağrı ve zorluk yaşatan böbrek sıkıntımdı.
Koah hastası bir insan olarak iki böbrekten aynı anda 6,5 saat süren bir ameliyattan sağ salim çıkmamı sağlayan Prof. Dr. Özcan Atahan unutulmazımdır.
Rahmetli eşimin inanılmaz acılar ve zorluklar yaşadığı ve 3 ay kadar yoğun bakımlarda kaldığı süreçte bir hekim ve daha çokta bir dost olarak yanımda olan Cerrah Cem Toros’u unutmam mümkün değildir.
Yine Medical Park Ceosu olan ve ülkemizin birçok ilinde hastaneler kuran ve tanıdığım günden bu yana en ufak sıkıntımda farklı sağlık kurumlarında bulunsa da kurtarıcım olan değerli insan.
Hatır gönül bilen, beyefendilik ve insanlıkta örnek ve rol model olan sayın Necip Kozalı benim çok değerlim ve örnek insan ve hekim olarak tanımaktan dost olmaktan onur duyduğum bir hekimdir.
Medicana hastanesinde tanıdığım, kadın kimliği ve onurunun en saygını ve en insancıl ve fedakâr örneği iyilik Meleği Medicana Baş Hekimi Neşe Tunalı benim ve tanıyan herkesin onuru, yardım meleği ve gururumuzdur.
Yine kalbimi emanet ettiğim Hakan Hocam, baş edemediğim ve bana büyük sıkıntılar yaşatan şekerimle başı dertte olan Serdal Baysal ve ismini yazamadığım Medicana hastanesinde görevli bir çok saygın ve değerli hekim…
Uludağ Üniversitesinde Prof Yavuz Pehlivan en acılı günlerimde gece gündüz emeğini esirgememiş ve derdime her zaman çare olmuş özel ve güzel insan.
Gürede ayağım kırıldığı zaman inanılmaz ilgilenen ve bana en zor zamanlarımda destek veren alçılarımı bile kendi eliyle yapan Prof. Devrim Hocam …
Benim canım, evladım, öğrencim dostum baba emanetim Mete Ekşioğlunun varlığı bana farklı bir güven veriri..
En son olarak benim gibi erkenden kalkıp okuyan ve yazan bir insanın en vazgeçilmez organı olan gözlerimden birini kaybetme noktasına geldiğini tespit eden ve gözümü kurtaran dünya çapında başarılara imza atmış bir hekim ve bilim insanı Retina Göz Hastanesini kuran adeta bir bilim yuvasına çeviren Prof. Remzi Avcı.
Tabiki 74 yaşıma kadar isimlerini yazamadığım birçok değerli hekim, hemşire veya yardımcı sağlık elamanını tanıdım hepsine minnet ve şükran borçluyum.
Özellikle pandemi sürecinde yaşamlarını feda eden, çocuklarından ve alillerinden mahrum olarak risk ve tehdit altında çalışan tüm sağlık camiasına ve kaybettiklerimize rahmet diliyorum.
Mekânları cennet, ışıklıkları bol yıldızlar yoldaşları olsun…
Ülke gerçeği böyle iken Tek Adam, saltanatlara son verip, bu ülkeyi soyanlardan, talan edenlerden haksız hukuksuz olarak insanların geleceklerini yok edenlerden hesap soracağına; hatta kendileri hesap vereceğine bu saygın ve fedakâr meslek mensuplarına hakaret ediyorlar.
Düşünüyorum yasal haklarını isteyen, anayasal haklarını kullanmak isterken şiddete ve haksızlığa uğrayan ve Tek Adam tarafından yakışıksız bir dille adeta ülkelerinden kovulan hekimler olmasa insanlık neler yaşar???
Bu yakışıksız ifadeleri kullanan tek Adamın kendilerinin de ciddi sağlık sorunları yaşadığı herkesin malumudur.
Sadece empati bile yapabilseler ne kadar haksızlık, saygısızlık ve yakışıksız davrandıklarını anlarlar.
Lafı daha fazla uzatmayacağım.
Bu gün buradan Bursa’da yaşayan ve hizmet veren ama ünü yaptığı hizmetleri tüm dünyada değer bulmuş bir bilim insanı, bir değerli hekimi ve bana yeniden görme şansımı veren Prof. Remzi Avcı’yı tanımayanlara anlatmaya çalışacağım.
Kısa süre önce bir yazımda yaşadığım sıkıntıları ve gözlerimle ilgili sıkıntılı süreci ve geçirdiğim 3 ameliyatın zorluğunu ve önemini anlatmıştım.
Daha önce hiçbir yerde tespit edilemeyen gözlerimde ve özellikle görme yetisini adeta kaybetmiş %20 düzeyine inmiş gözümdeki farklı sorunları adeta bir araştırma merkezi konumundaki Retina Göz Hastanesinde tespit edip ameliyatlarımı yaptılar.
Kendilerini sevgili başkanımız duyarlı insan ve gerçek bir dost olan Nilüfer Belediye Başkanımız Turgay Erdem kanalıyla tanıdım.
Başarılı ameliyatlarımı yapan bu değerli hocaya bir teşekkür yazmak çok sıradan ve haksızlık olacağını düşündüğüm için bu yazıyı hazırladım.
Ülkemizin saygın bir yerde itibar bulabilmesi ve çağdaş dünyada yer alabilmesi için böyle değerlerimizin kıymetini bilmek lazım.
Tüm bilim adamlarımıza, özellikle böyle saygın değerlerimize sahip çıkmak lazım.
Ülkemizin aydınlık yüzlerini, aklı, bilimi önceleyen insanlarımızı anlamsız egolardan dolayı kaybetmemek ve halklarımızı karanlığa, hacılara, hocalara (!) ve ilkel yöntemlere mahkûm bırakmamak için tüm ilim, bilim insanlarını ve özellikle hekimlerimizi elimizden kaçırmamamız lazım.
Şimdi sizlere ünü dünyayı aşmış ama aynı ilde yaşayan bir insan olarak benim bile yeni tanıdığım bu saygın hekimi ve bilim insanını okurlara tanıtmak istiyorum:
Prof. Dr. Remzi Avcı İnovatif, Öncü ve Kurucu bir Bilim İnsanı
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde uzun yıllar görev yaptıktan sonra ayrılıp Bursa’da özel Retina Göz Hastanesi kurdu.
Dünyanın birçok devletinde itibar bulan, takdir edilen ve kıymeti bilinen Remzi Hoca, Tek Adamın sözlerine itibar edip çekip gitse acaba kaybeden ve kazanan kimler olur?
Bursa’mızın ve ülkemizin çok önemli bir değeri olan Prof. Remzi Avcı’yı anlatan bazı haberleri sizlerle paylaşmak istiyorum:
Prof. Dr. Remzi Avcı,
Almanya’nın Frankfurt kentinde yapılan Canlı Cerrahi Kongre’sinde sarı noktaya bağlı göz içeresindeki kanaması olan Alman kadın hastayı ameliyat etti.
“Bu konferans, retina konusunda dünya çapında önemli.” derken olayları şöyle açıkladı.
Ameliyat sırasında katılımcılardan gelen soruları da yanıtlayan Sayın Avcı:
Burada 12 cerrah hem ameliyat yaptı, hem de soruları yanıtladı. Türkiye’den sadece ben katıldım. Gördüğüm ilgi karşısında gurur duydum” dedi.
Türkiye’de vitrektomi cerrahisinin gelişiminde öncü rol oynayan, deneyimlerini inovatif yetenekleri ile birleştirip göz içi yabancı cisim forsepsi, ayarlanabilir subretinal aspirasyon kanülü gibi cerrahi enstrümanları oftalmoloji camiasına kazandıran, adeta bir akademi kuruluşu haline getirdiği Retina Göz Hastanesi’nin kuruculuğunu yapan Prof. Dr. Remzi Avcı, başarısını, prensiplerine ve disiplinli yaşam biçimine borçlu olduğunu belirtiyor.
Bu arada ben gibi bilgisi olmayanlara da kısa bir bilgilendirme amacıyla bu açıklamaları yazıyorum:
“Vitrektomi, gözün en arka segmenti olan retina ve göz içini dolduran vitreus sıvısındaki çeşitli sorunların giderilmesi için gözün en dıştaki beyaz kısmından mikro boyutlardaki kesiler aracılığıyla bu bölgelere müdahale edilmesini sağlayan cerrahi işlemdir.”
Prof. Remzi Avcı yine bir başka çalışmasıyla ilgili şu bilgiyi vermiş:
“Dünyada birçok ülkede eğitim amaçlı bilimsel toplantılar yapılıyor. Ülkemizde de çoğunlukla Türk Oftalmoloji Derneği organizasyonunda bu toplantılar yapılmaktadır.
Fakat uluslararası toplantılar farklı ülkelerin hekimlerinin kendi deneyimlerini paylaşması dolayısıyla daha farklı bir özellik arz ediyor.
Konuşmacı ve canlı cerrahi uygulamacı hekimi olarak katıldığım bu toplantı, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden ve değişik kıtalardan gelen bin 500’ün üzerinde hekimin katıldığı büyük bir toplantıydı.
Bu toplantıda benim dışımda çoğu İtalya, Fransa, İspanya, Belçika, ABD ve Kanada gibi batı ülkelerinden olan toplam 9 cerrah canlı cerrahi uygulamasına görev aldı.
İTALYA’da yapılan ‘Floretina 2015 canlı cerrahi kongresine davetli olarak katılan Bursa Retina Göz Hastanesi kurucusu Prof. Dr. Remzi Avcı, şeker hastalığı nedeniyle görme yetisini önemli ölçüde yitiren ve sadece ışığı görebilen 83 yaşındaki İtalyan bir hastayı, Floransa Üniversite hastanesinde ameliyat ederek sağlığına kavuşturdu.
Yapılan ameliyat uydu sistemi ile aynı anda toplantı salonuna aktarılarak toplantıya katılan yüzlerce doktorun baştan sona izlemesi sağlandı.
Kendisinin 83 yaşında seker hastalığı olan bir hastayı ameliyat ettiğini belirten Prof. Dr. Remzi Avcı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genelde canlı cerrahilerde hastanın huzursuz olabileceği düşünüldüğünden genel anestezi tercih edilir.
Ancak benim ameliyat ettiğim hastanın genel sağlık durumu çok iyi olmadığı için genel anestezi verilemedi ve sadece gözünü uyuşturarak ameliyatı yaptık.
Hasta ameliyat öncesi sadece ışığı görebiliyordu. Yoğun göz içi kanaması ve sinir tabakasında çekinti yaratan zarlar gelişmişti. Ameliyatı başarıyla gerçekleştirdik.
Bir başkasının bakımına muhtaç olan hasta, ameliyat sonrası kendi yaşamını sürdürebilecek iyi bir görmeye ulaştı.”
Prof. Remzi Avcının anlattığı bu sorunların aynısı benim gözümde de mevcuttu. Ayrıca yüksek şeker farklı deformasyonlarda sebep olmuş. 3 farklı ameliyat yapıldı.
Ben Hocanın yaptığı başarılı bir ameliyatın sabahı biraz zor olsa da gözümde sancı yapsa da durumumu anlatan bir yazı yazıp paylaştım.
Hoca bile bu duruma şaşırmış.
Yine Prof. Remzi Avcının bir başka başarı örneği çalışması.
Bursalı profesörden büyük başarı!
ALMANYA’nın Frankfurt kentinde yapılan Canlı Cerrahi Kongre’sinde sarı noktaya bağlı göz içerisindeki kanaması olan 79 yaşındaki kadın hastayı ameliyat eden Prof. Dr. Remzi Avcı, bu sırada katılımcıların sorularını da yanıtladı.
Retina hastalıklarının tedavisi konusunda dünya çapındaki başarısı ile tanınan Prof. Dr. Remzi Avcı, ameliyatın bitiminde hekimlerden gelen soruları da cevaplamaya devam ettiğini belirtti:
Prof. Dr. Avcı, gördüğü ilgi karşısında Türk hekimi olarak gurur duyduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Remzi Avcı, Frankfurt Rekita Meeting-2018 Kongresi Başkanı Prof. Eckardt ve toplantının moderatörü Amerikalı göz hekimi Prof. Damico’nun da yaptığı ameliyat sonrası kendisini tebrik ettiğini belirtti.
Bir hayalini daha gerçekleştirdiğini ifade eden Prof. Dr. Avcı,
“Bu benim için, daha doğrusu Türk hekimleri için büyük bir prestij. Bu tür ortamlarda şahıslar ve isimlerden daha çok ülke ismi öne çıkıyor.
Toplantıya dinleyici olarak katılan Türk hekimlerinin de kayıtsız şartsız desteğini gördüm. Bunun için de kendilerine çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“Gördüğüm ilgi karşısında Türk hekimi olarak kendim ve ülkem adına büyük gurur duydum” dedi.
Daha fazla yazmanın ve örneklemenin anlamı yok.
Böyle bir değerimiz olduğunu acaba kaç kişi biliyor?
Ülkeden hekimleri kovan irade acaba bu yazıyı okusa veya böyle kıymetlerimizin ülkemize sağladığı prestij ve saygınlığı anlayabilseler ve etraflarındaki çıkar tayfasıyla kıyaslasalar acaba üzüntü duyarlar mı?
Mahcup olup utanır ve üzülürler mi?
Ben kendilerine saygılarımı sunuyorum.
Ve ülkemizi terk etmeyip direnip halkımıza hizmet sundukları içinde teşekkür ediyor ve emek veren tüm sağlık ekibine de teşekkür edip haklarını helal etmelerini istiyorum.
Sağ olsunlar ve hep var olsunlar.
Bu arada CHP’nin verdiği hizmet ve yaptığı onurlu mücadeleleri ile bana göre çok değerli ve gerekli milletvekillerinden biri olan İstanbul Milletvekili Op. Dr. Ali Şeker hekimlerle ilgili şu açıklamayı yaptı:
CHP İstanbul Milletvekili Op. Dr. Ali Şeker,
14 Mart Tıp Bayramı’nda polisin doktorlara yönelik müdahalesinin hükümetin sağlık politikasının özeti olduğunu söyledi.
Şeker, “89 yaşında hocamızı yerlerde sürüklediler, Atatürk anıtına çelenk koydurmadılar. ‘Giderlerse gitsinler’ diyorlar, geçenlerde 22 aile hekimi atanmış sadece 6’sı Türk. Yakında Türk doktor bulamayacağız” dedi
Op. Dr. Ali Şeker,
“1 yılda bin 405 hekimimiz gitti”
Türkiye’de hekimlerin büyük bir mağduriyet yaşadığını da vurgulayan Şeker, “Sağlık sistemindeki sorunlardan kaçmak isteyen hükümet, hekimleri işaret ediyor. Hekimlere paragöz diyor.
Hekimler para için değil. Yoğun nöbetlerden dolayı, yeterli hekimin olmamasından kaynaklı doğan ciddi iş yükünden dolayı her şeye rağmen mücadele veriyorlar.
Bu mücadeleyi Türkiye’de kalmak için veriyorlar. Ama diğer yandan yurtdışına giden hekimlerimiz var.
Bin, bin 405 hekimimiz yurtdışına gitti.
Çapa’dan, Cerrahpaşa’dan mezun olan çok sayıda hekimimiz var dışarı gitti. Onların yerine; Afganistan’dan, Suriye’den, Pakistan’dan hekim getiriyorlar.
Geçenlerde aile hekimi ataması yapmışlar. 22 hekim. Sadece 6’sı Türk.
Diğerleri; Suriyeli, Afgan. Yakında Türk doktor bulamayacak hale geleceğiz. Çünkü şu an biz kendi doktorlarımızı kovuyoruz.
Sağlığımızı kaybediyoruz.
Türkiye’nin sağlığını kaybetme lüksü yok. Atatürk, cumhuriyeti kurarken sağlıklı bir nesli vurgulamış. Hekimlerin önemini vurgulamış. Ama bugün geldiğimiz nokta ortada.
Erdoğan çıkıp, “Giderlerse gitsinler” diyor. Asistan vs diyor.
Süreci bilmediğinden böyle konuşuyor. Asistan doktor bile kalmadı. Onu da bilsinler” ifadelerini kullandı.
SON NOT:
Ülkemin günden güne tüm kazanımlarını, maddi manevi değerlerimizi hovardaca tüketilmesini izliyor, gözlüyor ve çok üzülüyorum.
Bu nedenle elimden gelen ölçülerde en başta yön veren ve çözüm üreten tüm yararlı, emek veren siyasetçileri yazıp anlatıyorum.
Bu arada duyduğum andan itibaren çok üzüldüğüm ve utandığım hekimlere karşı yapılan saygısızlığı, haksızlığı da kınamak için dilimin döndüğünce bu yazıyı paylaşmak istedim.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.” dedi.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>