İbrahim Sanalp yazdı; KARAR VERMEK

Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;
Dünyada her şey bir kitap olarak yazılmalı… Tüm insani değerler yazılmalı, paylaşılmalı… Bunu yapabilmek için özgürlük gerekir. Kadın ve erkek, bir bütünün parçası olarak anlatılmalı… Kadın ve erkek bir bütün olur. Bütünün adına insan denir. Kadın insan ve erkek insan vardır. İnsan insana tabiri de kullanılır. Bütünün parçaları eşit olur. Kadın ve erkek eşittir.
Toplumda değişim için karar alınmasında, yeter sayı ya da yeter oran belirlemek gerekir. Üçte iki ya da beşte üç yeter sayı ya da yeter oran belirlenir. Üçte iki: yüzde altmış yedi olur. Beşte üç: yüzde altmış olur. Yeter sayı ya da yeter orana ulaşan karar uygulanır. Ulaşamayan karar ertelenir. Yeter sayı ya da yeter oran uzlaşma kabul edilir.
Beklediğimiz, amaçladığımız şeylerin çoğu, içinde yaşadığımız ekonomik, toplumsal, kültürel koşullarla ilgilidir. Seçimlerimizi ait olduğumuz toplumun kuralları belirler. Hayatımızı kendi irademizle yönlendirme arzumuzu, toplum kurallarına göre belirlememiz gerekir.
İnsanların mantık yürütme ve eleştirme yöntemlerini kullanıp düşünmeleri ve hareket etmeleri gerekir. İnsanlık iyiyi, güzeli, merhamet ve sevgiyi: hayatın temel kuralı haline getirmek için çalıştı. Özgür düşünce ve özgür irade ile kurallara göre hayatımız düzenlemeliyiz. Kurallar sınırlayıcı özellik taşır.
Toplumsal gelişme sanata, felsefeye, çeşitli bilgi türlerine dayanır. Dini bilgi inanarak öğrenilir. Diğer bilgi türleri sorgulanarak öğrenilir. Dini bilgi, ibadet kuralları ile sınırlı olur. İbadet kuralları bireysel olur.
Okumuş ve sevmiş olanlar için zenginlik anlamına gelen kitaplara klasik denir. Klasikler bireysel ya da kolektif bilinçdışı oluşturmadaki etkileriyle vazgeçilmez kitaplardır. Bilinçdışı, bir kişinin dışında olan olaylara denir. Klasik kitap, söyleyecekleri asla tükenmeyen kitaptır. Klasiklerde temel insan doğası ve halleri anlatılır. Okur, gerçek olaylarla roman sahneleri arasında bağlantı kurar. Okur hem dünyaya hem kendine daha geniş açıdan bakar. Bilinç, ikiye ayrılır. Bilinç, bilinç ve bilinçaltı olarak ikiye ayrılır. Bilinçdışı, bu iki ayrımın dışında olur.
Aydın, temsil ettiği düşünce ve değer anlayışı ile toplumu etkileyen güvenilir kişidir. Aydın, topluma karşı sorumluluk yüklenir. Düşünce ve sanat dalları arasında bağ vardır. Sanat dalları insancıl özellikler taşır.
Topluma karşı sorumluluk duygusuyla düşünceler anlatılır ve davranılır. Demokratik çoğulcu sistem, toplu-birey ayrımını kabul eder. Birey, toplumun parçası olur. Bireyler eşit olur.
Herkesin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacağı bir gelirinin olması gerekir. İnsan hayatında bütünlük ve devamlılık ister. Bütünlük ve devamlılık için zorunlu ihtiyaçların sağlanması gerekir.
İnsan sorumluluk duygusuyla hareket eder. Gelecek için amaç ve hedef belirlenir. Sorumluluk üç türlü olur. Kaderci, gerekirci, varoluşçu sorumluluk vardır. Kaderci sorumlulukta, her şeyden Allah sorumlu olur. Gerekirci sorumlulukta, her şeyden içinde yaşadığımız şartlar sorumlu olur. Varoluşçu sorumlulukta, toplumda olan olaylardan herkes sorumlu olur. Bu üç sorumluluk türü dikkate alınarak karar verilir.