Haberde Bursa

İbrahim Sanalp yazdı; İKİCİLİK ve HAK EŞİTLİĞİ

04.11.2023
170

Köşe yazarımız makalesinde;

İKİCİLİK

İkicilik, bilginin ikiye ayrılmasıdır. Düalizm de denir. Toplum ve birey açısından bir ilerleme ölçüsü kabul edilir. Bilgi, dini bilgi ve dünya bilgisi olarak ikiye ayrılır. Bilginin ikiye ayrılması, karar vermeye katkı yapar. Doğru ve yanlışı ayırmak kolaylaşır. Laiklik, bilginin ikiye ayrılması olur.

Dini bilgide, helal-haram ya da sevap günah ayrımı var. Kurallara uymak, helal ya da sevap olur. Kuralsızlık, haram ya da günah olur. Devlet-dünya bilgisine göre, her şey kanunla belirlenir. Kanunlara uygun olan, meşru olur. Kurallara uymak, görev olur.

Kapitalizmde, emek-sermaye ayrımı var. Bu ayrım da ikicilik olur. Emek ve sermaye, serbest piyasayı oluşturur. Meslekler, serbest piyasadaki arz ve talebe göre oluşur. Emek-sermaye ayrımı, devlet-dünya bilgisi olur. Emek ve sermaye, bir bütün olur. Emek ve Sermaye ayrımını, 1961 Anayasası getirdi. 1982 Anayasası emek ve sermaye ayrımını kabul eder. 1921 Anayasası ve 1924 Anayasası emek-sermaye ayrımını kabul etmez. Halk, bir bütün olur. Halk bütünlüğünü kabul eden siyası partiler kurulur. Meslekler, toplumda iş bölümü olur. Toplumsal sınıf belirtmez.

Siyasi partiler, emek-sermaye ayrımına göre, siyasi partiler yelpazesinde yerini alır. Emek, sol olur. Sermaye, sağ olur. Siyasi partilerin meydanlardaki sözleriyle, Meclis’teki davranışlarının birbirini tamamlaması gerekir. Emekten, işçiden, köylüden yana olduğunu söyleyen siyasi partileri: Meclis’te emek-sermaye ayrımına göre incelemek gerekir. Emek ve sermaye terimleri, toplumda: sınıf ismi olur. Solcu-milliyetçi ve solcu-ülkücü ayrımı: Emek-sermaye ayrımına uymaz. “Anti-kapitalist Müslümanlar” ifadesi: emek-sermaye ayrımına uymaz. “Emek, sol ve sermaye, sağ” ayrımına uymak gerekir.

Dini bilgideki alnı secdeye değen dindar insan tipi tanımı ayrı olur. Emeğe göre insan tipi tanımı ayrı olur. Sermayeye göre insan tipi tanımı ayrı olur. Bu üç insan tipi tanımını birbirinden ayırmak gerekir. Alnı secdeye değen dindar insan tipi, dini bilgiye göre değerlendirilir. Emeğe ve sermayeye göre insan tipleri, devlet-dünya bilgisine göre değerlendirilir.

Emekten yana söz söyleyen siyasi parti üyelerinin, emekten yana hareket etmesi gerekir. Sermayeden yana söz söyleyen siyasi parti üyelerinin, sermayeden yana hareket etmesi gerekir. Söz ve davranış, bir bütün olur.

Enflasyon, paranın satın alma gücünün azalması ve malın değerinin artmasıdır. Enflasyonu önlemek için yapılan çalışmaları: emek-sermaye ayrımına göre incelemek gerekir. Dini bilgiye göre olan “alnı secdeye değen dindar insan tipini” ayrı değerlendirmek gerekir. Devlet-dünya bilgisi olan emek ve sermaye ayrımına göre olan insan tiplerini, birbirinden ayırmak gerekir.

Bilgiyi ikiye ayıran ve emek-sermaye ayrımı yapan bir vatandaş olmak gerekir. Devlet, vatanı ve milletiyle bir bütündür, tanımı yapılır. Her vatandaşa bütçeden zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak pay verilmesi gerekir. Devlet, vatandaşların örgütlenmesi olur. Devlet, vatan, millet, vatandaş terimleri: bir bütün olur.

HAK EŞİTLİĞİ

Sekülerizm, din işleri bilgisinin ve dünya işleri bilgisinin ayrılmasıdır. Din işleri bilgisi ve dünya işleri bilgisi, bir bütündür. Bütünün parçaları eşit olur. Din işleri bilgisi ve dünya işleri bilgisi eşit olur. Laiklik, din işleri bilgisinin ve devlet işleri bilgisinin ayrılmasıdır. Din işleri bilgisi ve devlet işleri bilgisi, bir bütün olur. Bütünün parçaları eşit olur. Din işleri bilgisi ve devlet işleri bilgisi eşit olur. Bilgi türleri arasındaki eşitlik: Hak Eşitliği olur.

Her din kendi bilgisini doğru kabul eder. Başka dinleri kabul etmez. Bu düşünce zamanla değişti. İki bilgi türü arasındaki eşitlik, dinler arası eşitliğe ortam oluşturdu.

11 Kasım 1606’da Avusturya ile Zitvotorok Anlaşması yapıldı. Anlaşmanın ikinci maddesi gereğince: Müslüman Osmanlı Devleti, Hıristiyan Avusturya Devleti’ni kendisiyle eşdeğer kabul etti.

Osmanlı Devleti, İslam dininin etki alanını genişletmek için savaşlar yaptı. İslam dininin dünyaya egemen kılınmasını kutsal bir görev bildi. Hıristiyan devletler küçümsendi. Hıristiyanların yaşadığı alan: geleceğin egemenlik alanı olarak görüldü. Bu anlaşma, bir “Hak Eşitliği” anlaşmasıdır.

Modern bilimsel bilgi düşüncesinin gelişmesi, “Hak Eşitliği” nin en önemli etkenlerinden biridir. Osmanlı Devleti’nde, yabancı dillerden tarih, coğrafya, tıp alanında kitaplar tercüme edildi.

Osmanlı Devleti’nde cami, mescit, kilise kutsal toplantı yeridir. Kahvehane, kutsallık taşımayan ilk toplantı yeri olmuştur. Kahvehanelerin toplumsal, siyasi, kültürel alanda, önemli rolü olmuştur. Hak Eşitliği nedeniyle, herkes kahvehanede toplanmıştır.

1839’da Tanzimat Fermanı ilan edildi. Ülkedeki Müslüman ve Hıristiyan halk eşit kabul edildi. Hak Eşitliği kabul edildi. Ancak, Hak Eşitliği Müslüman mezhepleri arasında sağlanamadı.

Avrupa’da Hıristiyan dininin mezhepleri arasında, Hak Eşitliği kabul edildi. Bilhassa Almanya’da uygulandı. Hoşgörü kanunları çıkarıldı. Dinler arası “Hak Eşitliği” ne zamanla ulaşıldı. Dil, din, mezhep, ırk ayrımı olmadan Hak Eşitliği: İnsan Hakları Beyannamesi ile gelişti.

Hak Eşitliği, bilgi türlerinin eşitliğinden başlayarak, toplumdaki eşitliği etkiledi. Üstünlük duygusu etkisi azaldı. İnsanlar arası iletişim arttı. Hak Eşitliği, bütün-parça kuralına göre anlam kazanır. Bütünün parçaları eşit olur.

Spinoza, “Kutsal Kitap” ın da kutsal olmayan kitaplar gibi yorumlanması gerektiği ilkesini ortaya koydu. Bu, temel bir ilke kabul edildi. Yaradancılık, doğayı inceleyerek, Allah’ın birliğine ulaşmak inancını anlatır. Madde-ruh ve beden-düşünce ayrımı: gerçeğin iki yanı olur. Nedensellik kanunu, temel ilkedir. Newton, doğayı inceleyip yerçekimi kanununu buldu.

Amerikan Anayasası, Fransız Anayasası, “eşitlik, kardeşlik, özgürlük” ilkelerini getirdi. Bu ilkeler: Hak Eşitliği olur. Anayasacılık ve Hak Eşitliği, insanlığın gelişmesidir. 1876’da Osmanlı Devleti’nde I. Meşrutiyet ilan edildi. Anayasa kabul edildi.

Toplumda, “Muhafazakâr-Seküler” ayrımı, dindar-dünyevi ayrımı, anlamı taşır. İnsan, maneviyat ve maddiyat bütünlüğünde yaşar. Bu ayrım, bilginin ikiye ayrılması kuralına uymaz. İki ayrı bilgi türü, bilgi bütünlüğü olur. Toplumda, “Emek-sermaye” ayrımına göre yerini belirten siyasi partiye oy veren seçmen vardır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>