İbrahim Sanalp yazdı; BİLGİNİN ÖZELLİĞİ

Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;

Bilgi, dini bilgi ve dünya bilgisi olarak ikiye ayrılır. Dini bilgideki mucizelerle, dünya bilgisindeki doğa olayları birbirinden ayrılır. Dini bilgide, kadere inanılır. Dini bilgi inanarak öğrenilir. Dünya bilgisinde, içinde yaşanılan şartlar sorgulanıp öğrenilir. Doğa olayları gözlenir.

Dini bilgi, dünyaya bir bakış açısıdır. Dünya bilgisi, dünyaya bir bakış açısıdır. Bilgiyi ikiye ayırmak, iki ayrı bilgi türü ve iki ayrı bakış açısıyla dünyaya bakmayı sağlar.

İnsanlar konuşarak anlaşırlar. Kavga etmek, zor kullanmak anlaşma sağlamaz. İnsanlar gönüllü, kendi rızalarıyla anlaşırlar. Toplumda ortak amaçlarda birleşip anlaşma sağlanır. Milli irade, toplumun uzlaşarak karar vermesi olur.

Gönüllü olmak, ihtiyaç duyanlara doğru içgüdüsel bir biçimde yönelmek olur. Topluma karşı görevler, gönüllü yerine getirilir.

Zaman deniz kenarında daha karmaşıktır. Güneşin doğup batması, mevsimlerin dönüşümü yanında dalgalar sahili döver. Dalgaların sesi duyulur. Dalgalar yükselip alçalarak zamanın geçişini belirler.

Hafif rahatsızlıklarda doğal ilaçlar kullanılır. Bitki çayları içilir. Bitkilerde şifa ve tat aranır.

İnsan öğrenmeyi sever. Okul insan için gereklidir. Okulun ve bilginin etkisinde yaşanır. Bütün bilgi türleri okulda öğrenilir. Okulda sınırları çizilmiş belirli bir bilgi verilir.

İnsan, dokunmayı, seçmeyi, doğal ile yapay olanı ayırmayı deneyerek öğrenir. İnsan bilgi ile beslenir.

İnsan yaşadıklarını unutmaz. İçinde saklar. Ara ara hatırlar. Hayat boşluk kabul etmez. Boşluğun doldurulması, dağınıklığın toplanması gerekir. İnsan gözlerine hayal, sevgi, dostluk, vefa sığdırır. İnsan devamlı hayatında bir bütünlük oluşturup yaşamaya devam eder. İnsan hayatında bütünlük ve devamlılık ister.

Alacağımızın, harcayacağımızın kontrolü elimizde olmalı… Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız. Az, çoktan fazladır, denir. Aza kanaat edip minimal yaşayabiliriz.

Sorumluluk duygusuyla yaşanır. Dini bilgiye göre kadere inanılır. Her şeyden Allah sorumlu olur. Dünya bilgisine göre, şartlar tamam olunca olay gerçekleşir. Her şeyden içinde yaşanılan şartlar sorumlu olur. Varoluşçuluk felsefesine göre, toplumda olan olaylardan, toplumun bireyi herkes sorumlu olur.

Bilgi, yazıya dönüştürülüp saklanır. Bilgi, sözlü edebiyat ve yazılı edebiyat olarak ayrılır. Kurgu özelliği taşıyan bilgi, yazılı edebiyat olur. Roman, hikâye kurgu özelliği taşır. Düşünceler, hayaller anlatılır.

Dini bilgi, kalıplaşmış, belirli metin haline getirilmiş bilgidir. Dünya bilgisi, değişen bilgidir. Ok işareti yönünde artar. Dini bilgi dünyaya, kutsal metinlerin sayfaları arasından ve ayetlerin çizdiği çerçeve içinden bakar. Dünya bilgisi, dünyaya doğrudan bakar. Araştırma yapılarak bilgi oluşturulur.