Haberde Bursa

Ahmet Koçak yazdı; KİRALIK DAİRE

18.11.2023
81

Köşe yazarımız Ahmet Koçak makalesinde;

Sık sık gidip sohbet ettiğim, emlak piyasasının durumunu öğrendiğim bir emlakçı var. Güldür Emlak. Sahibi Hayri Bey şakacı, hürmetli biridir. Şakayla atar kazığını da neye uğradığınızı şaşırırsınız. Kazığın bir süre sonra farkına varırsınız. O sürede o, atı alıpçoktan Üsküdar’ı geçmiştir.

Emlakçıya sık sık uğrayan Erzurumlu İsmet geldi. Biraz saf, temiz bir adamdır İsmet. Aslen Hataylı olan Emlakçı Hayri sık sık Arap olduğunu söyler. İsmet onun Arap olmasıyla ilgili takılır. Arapların bizi arkadan vurduklarını, İngiliz Lavrens’le işbirliğine gittiklerini falan anlatır. Bu duruma kızan Hayri:

“La oğlum sizin oralarda Bizans’tan beri Ermeniler yaşıyordu. Hala kalıntıları var. Sen de Ermeni olanlardansın. Bir de benim Araplığıma laf ediyorsun. Yanlış anlama ben ırkçı biri değilim. Sen hiç durmadan “Türk’üm ” deyip duruyorsun da ondan diyorum. Yoksa benim Ermenilerle bir sorunum yok. Bizim orada da Ermeni dostlarımız vardı.” diye takıldı. Erzurumlu küplere bindi. Dadaş olduğunu söyledi. Bu muhabbet zaman içinde en az kırk kez tekrarlandı. O söyledi Erzurumlu kızdı…

Günlerden bir gün Erzurumlu İsmet söze girdi: “Biz, eskiden Ermeni’yken…” Konuyu bilen, orada bulunanları gülmekten kırdı geçirdi bu sözüyle. Kendi de güldü düştüğü duruma. Bir şeyi kırk kez tekrar edersen muhatabı inanmaya başlıyor demek ki…

Emlakçıya kazık atan, onu aldatan olmaz mı? Olur elbette.

Kiralık ev arayan biri;

”Bana, bu civarda; üç artı bir, geniş, temiz bir daire lazım. Elinizde böyle bir daire var mı?” diye sordu. Emlakçı:

“var” dedi. Gittiler eve baktılar adam evi beğenmiş. Kaparo bırakıp eşini getirmeye gitti. Eşi ile bir kez daha bakıp evi tutmaya karar verdiler.

“Ben avukatım. İstersen kira sözleşmesini ben hazırlayayım” dedi kiracı adayı. Emlakçı ev sahibini aradı. Ev sahibi geldi. Kimlik numaralarına, adreslerine kadar her şeyi eksiksiz yazıp, sözleşmeyi imzaladılar. Emlakçı da imzalayıp sözleşmenin bir kopyasını dosyasına koydu, komisyonu aldı.

Bir hafta sonra tekrar yanına gittim. Sohbet ederken öfkeden kulaklarına kadar kızarmış bir adam içeri girdi hışımla:

“Sen, bana sormadan daireminasıl kiraya verirsin?” dedi. Şaşıran emlakçı:

“Sakin ol arkadaş. Hele bir otur soluklan. Bir çay iç. Öyle bağırıp çağırmakla olmaz. Bana neler olduğunu anlat ki anlayayım.” diyerek adamı sakinleştirdi. Adam çayından bir yudum aldı. Dairesine ait tapu fotokopisini masaya bıraktı. Emlakçı tapuya bakınca geçen hafta avukata kiraya verdiği daire olduğunu anladı. Biraz mahcup:

“Kızmakta haklısın.Dolandırıldık. Dolandırıcının hiç mi suçu yok be arkadaş?” dedi.

Adam sakinleşti:

“Mudanya’da oturuyorum. On beş gün önce daireyi boyattım. Boya bitince geldim kontrol ettim. İşçilerin ücretini verip, kapıyı kilitleyip geri döndüm. Bugün Bursa’da işim vardı. Daire’nin bir kornişi arızalıydı. Kornişi tamir etmek için kapıyı açıp içeri girdim. Evde eşyalar vardı. Beni karşısında görenbir kadınkorktubağırmaya başladı.

“Korkma, bağırma kızım ben bu dairenin sahibiyim. Siz benim evimde ne geziyorsunuz?” diye sorunca kadın kala kaldı. Kocasını aradı. Durumu anlattı. Adamın duruşması varmış. Kadın telefonu bana uzattı adam:

“Arkadaş ben daireyi Güldür Emlak’tan kiraladım. Depozito, kira ve emlakçı parasını ödeyip anahtarı aldım ve taşındım.” dedi.

“İyi hoş da bu evin sahibi benim. Benden habersiz nasıl kiralarsınız?” dedim.

“Öyleyse dolandırıldık. Ben duruşmadan sonra emlakçıya geleyim konuşalım.” dedi de onun için geldim.”

Kira kontratı yapılırken ben de tanık olmuştum. Emlakçı:

“Senin boyacıların işi olmasın. Çağır boyacıları bir soralım kiraya veren onlardan biri miymiş?” dedi. Adam telefon etti iki boya ustası geldi. Emlakçı baktı onlar değil. Boyacının biri:

“Biz boya yaparken bir adam gelmiş, evin kiralık olup olmadığını sormuştu. Biz de ev sahibi Mudanya’da oturuyor. Kiraya vermeyi düşünmüyor. Kiracılardan bıktığını söylüyor. Kiraya vermez, demiştim. O adam olabilir.” dedi. Emlakçı:

“Tarif etsene o adamı.” Boyacı:

“Uzun bolu, esmer, kırk yaşlarında, burnu biraz büyükçe bir adamdı.” deyince mesele anlaşıldı. Kontratta yazan bütün bilgiler, kimlik sahteydi. Adam, boyacılar boya yaparken kapı üzerinde takılı olan anahtarı alarak, yedeğini yaptırıp anahtarı yerine koymuş gitmiş, sonra da evi kiraya vermişti.

Avukat geldi. Emlakçıyı kabahatli buldular. “Biz emlakçılar evin kiraya verilmesi için anahtar bırakanlardan ne kimlik ne de tapu sorarız. Böyle bir şey ilk kez başıma geliyor.” dedi. Emlakçı kira ve güvence bedeli paralarını avukata ödedi.Olan olmuştu. Yeni bir sözleşme yaparak daireyi tekrardan avukata verdi ev sahibi.  Yeni kontrat yapılıp imzalar atıldı.

Bazen ava giden de avlanıyor demek ki! Emlakçı hâlâo adama rastlayıp, parasını almayı ümit ediyor…

ahmet.kocak16@hotmail.com

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>