Haberde Bursa

Ahmet Koçak yazdı; HOMO SAPİENDERTAL

18.05.2025
Ahmet Koçak yazdı; HOMO SAPİENDERTAL

Köşe yazarımız Ahmet Koçak makalesinde; Sümer kaynaklarına göre 450.000 yıl önce Niburu’dan Dünya’ya gelen Anunnakiler altın, hidrojen arıyorlardı. Araçları için gerekli olan altını ve hidrojeni alıp canlı yaşamı biten gezegenlerine dönüp orada tekrar yaşamın canlanması için çalışacaklardı. Basra Körfezi civarında ilk denemelerini yaptılar orada yeterli altın olmadığını öğrenince Güney Afrika’ya geçtiler.
O dönemde Dünya genelinde Neandertaller yaygın olarak yaşıyorlardı. Ağır işçilik gerektiren, altın arayışında Anunnakilerin sayıları yetersiz olduğundan, zehirli siyanür solumak istememelerinden dolayı Neandertalleri çalıştırmak istediler. Bu insan türü ilkel yaşamı tercih eden, gelişime direnen bir tür idi. Alet yapacak ve onu kullanacak kadar zekâya sahiplerdi. Kendi çevresinde yaşamlarını sürdürmek isteyen bu tür; yeni yerler ve yeni şeyler keşfetmek için uygun zekâya sahip değildi. Sık sık işi bırakıp Güneş’e doğru dönüp ibadet ediyorlardı. Anunnakiler bir türlü onların bu ibadetlerine engel olamadılar.
Anunnakiler onların tembel, uyuşuk, inançlarına çok bağlı olduklarını görünce çareler düşündüler. Buldukları çare dişilerini kendi spermleriyle dölleyip daha zeki, çalışkan bir tür üretmek oldu. Binlercesini döllediler ve yeni gelen nesli çalıştırmaya başladılar. Onlara kendi adlarından adlar verdiler. Bu yeni nesil Homo Sapiensler zekilerdi ve verimli bir şekilde çalışıyorlardı. Görünüş olarak daha güzel oldukları için yeni insan türü hoşlarına gitti. Onları, Neandertallerden uzak tutarak nesillerinin bozulmasını engellemek istediler. Yasağa rağbet çok olur, Sapiensler gizli gizli Neandertal kadınlarla çiftleştiler.
Sayıları artan Sapiensler ilk önce çevredeki Neandertallerin burnu uzun, basık, çirkin ve kıllı olan erkekleri ile dişileri için mücadele ettiler. Annunakiler ne kadar çalışsalar da dişi Neandertalleri hamile bırakmalarına engel olamadılar. Onlardan doğan ikinci melez ırka Sapiendertal adını verdiler. Bu yeni ırkın zekâsı Sapienslerden düşüktü ve güçlü bünyeleriyle daha çok işlerine yarıyordu. Çok sinsi, saldırgan, hilebaz yapılarını fark edemediler.
ABD’de yapılan yeni bir araştırmaya göre Afrikalılar da dâhil tüm insanlar soyu tükenmiş akrabamız Neandertaller’in DNA’sını taşıyor. ABD’deki Princeton Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre soyu tükenmiş kuzenlerimiz Neandertallerin DNA’sını tüm modern insanlar taşıyor.
Dünyada ikinci kuşağı doğan Annunakiler insanlarla cinsel temaslarını sürdürünce bir virüsün neden olduğu hastalığa yakalandılar. Hastalık hepsine bulaştı. Uzay aracının sağlık sistemi yetersiz kaldı ve birkaç yıl içinde hepsi öldü.
Bu üç tür insan elli bin yıl öncesine kadar avlanarak, birbirleriyle savaşarak yaşadılar. Zeki, sorunlara çözüm üretme kapasitesi olan Sapiensler dil yeteneği de kazanınca daha da ileri gittiler. Afrika’da vahşi hayvanlarla mücadele ettiler ancak başarılı olamadılar. Buldukları çözüm o bölgeyi terk etmek oldu. Peşlerinden Sapiendertaller’de gitti. Bir kısmı Cebellitarık Boğazı’ndan Avrupa’ya, bir kısmı da Mısır üzerinden Asya’ya, Bering Boğazı yoluyla da Amerika kıtasına yayıldılar.
Avrupa’da, Asya’da beyaz Neandertal ırkla karşılaşan Sapiensler, dişileriyle çiftleşmeye devam ettiler. Dişi Neandertalller, Sapiensleri görünce çirkin olan kendi erkekleri yerine Sapiensleri tercih ettiler. Avrupa ve Asya melez ırkla doldu. Kadınların, “bunlar Sapiens değil, prens prens!”, dedikleri söylenir. Dünya’da Sapiensler ve Sapiendertaller birlikte yaşamaya başladılar.
Sapiendertal cinsinden bedenen güçlü, en çok hayvan avlayan Anu, Her sabah kalkıp ava gitmek, bazen de bulamayıp aç kalmaktan dolayı çareler düşündü. Avlananların ellerinden zorla avlarını aldı. Mağarasında hayvan etleri, devşirilen bitkilerden bir yiyecek havuzu oluşturdu. Soyguna dayalı ilk düzenini kurdu. Her sabah ava gitmesine gerek kalmamıştı. Uyanınca karnını doyuruyor, canı isterse ava çıkıyordu. Anu’da her zaman yiyecek olduğunu gören dişiler onun mağarasına taşındı. Böylece ilk haremin ve kapitalist sistemin temellerini atmış oldu. Haremini kuran Anu’nun yıllar içinde geniş bir kabilesi oldu. Güçlü bir kabilesi olunca diğer Sapiensleri ve Sapiendertalleri kendi idaresi altına aldı. Krallığını ilan etti. Başka bölgelerde de benzer şeyler yaşanınca Dünya krallıklarla doldu.
Neandertalleri, Sapiendertaller ortadan kaldırınca dünyada iki insan ırkı kaldı.
Sapiensler; buluş yapabilme yeteneği olan, sanatsal değeri olan eserler üretebilen, dürüst, gelişmeye yatkın, barışçıl insan türüydü. Onlar yeni araçlar bulunca buluş yapma yeteneği olmayan Sapiendertaller onları öldürür ellerinden alırlardı. Günümüzde de iki irk arasındaki savaş sürmektedir.
Kuşkusuz Sümerleri kuranlar Sapienslerdi. Günümüzden altı bin yıl önce Mezopotamya’da medeniyet kuran Sümerler yazıyı bulunca olan biten tarihsel olayları yazıya döktüler. Onlar sayesinde insanlığın tarihsel gelişimi hakkında bilgi sahibi olduk. Sümer yazıtlarından Anunnakiler’i öğrendiğimiz gibi; yazı, dil, tıp, astronomi, matematik; din, fal, büyü, mitoloji, yaratılış ve Tufan’a ilk kez Sümerlerde rastlıyoruz.
Sapiendertaller, ezbercidirler, buluş yapamazlar. Bilimde, sanatta varlık gösteremezler. Yeniliklere karşıdırlar. Savaş taraftarıdırlar. Gelişmenin önündeki en büyük engeldirler. Hırsızlık yapmaktan, yalan söylemekten çekinmezler. Başkalarının buluşlarını sahiplenir hava atarlar. Okullarda okurlar ancak üstün başarıları olmaz. Şiir, roman, öykü yazamazlar. Onlardan iyi şair, yazar, sanatçı, bilim insanı çıkmaz. Kurnazdırlar hep hâkim düşüncenin yanında yer alırlar. Halkı kandırma yetenekleri olduğu için hep iktidarda olur, halkı ezerler.
Ortaçağ Avrupa’sında Katolik dünyayı onlar yönetir; buluşlar, keşifler yapan Sapiensleri engizisyon mahkemeleri yoluyla cezalandırır, yok ederlerdi.
Jeanne d’Arc’ı büyüyle uğraşmak suçuyla yargılayanlar, Giardano Bruno’yu Dünya’dan başka gezegenler olduğunu söylediği suçlamasıyla canlı canlı kazığa çakarak odun ateşiyle yakanlar onlardır. Galileo Galilei Dünya’nın döndüğünü söylediği için yargılayanlar da kuşkusuz o ırktandılar. Ortaçağdan beri pek çok insan öldürmüşlerdir. Adolf Hitler, Mussolini gibi diktatörlerin Sapiendertal olma olasılığı yüksektir.
Bu bilimsel(?) makaleyi yazarken hangi tür insan olduğumu düşündüm. Lisede fizik dersinde mercekler ve aynalarda yansıma konusunu anlatmıştı öğretmenimiz. Hiçbir şey anlamadım. Öğretmene anlamadığımı söyledim yineledi. Yine anlamadım. Yanımda oturan arkadaşa anlayıp anlamadığını sordum: “Ben anladım Anlamayacak ne var? Çok kolay!” demişti. Yoksa ben de mi?… Sonra girdiğimiz fizik sınavında ben seksen puan, anladığını söyleyen arkadaş elli beş puan almıştı. Bir bu bilgi bir de yukarıdaki bilimsel(?) teoride “Şiir, roman, öykü yazamazlar.” tümcesi beni kurtardı.
Canım insanoğlu önce bir makale yazar; sonra yazdığına inanır, kurtulmak için çırpınır durur.
Homo Sapienslerin dünyayı yönetmesi; barış, mutluluk, huzur getirmesi dileğiyle…
ahmet.kocak16@hotmail.com

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>