Yeniden uzaktan eğitime geçildi, Bursa’dan sert tepki geldi!

Yapılan son Kabine Toplantısı’nın ardından Türkiye’de kısmi kapanma ilan edildi. Bu kararın hemen ardından Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitimle ilgili alınan son kararları açıkladı. Yüz yüze eğitime iki hafta ara verildiğini duyuran Selçuk, uzaktan eğitime geçişle ilgili genelge yayınlayarak 81 ile gönderdi. Bursa Eğitim-İş Şube Başkanı Yeliz Toy, “Aşılama yapılmadan, eğitim emekçileri aşılanmadan okulları açmak cinayet olacaktır demiştik” dedi.

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN bursadabugun.com

Türkiye genelinde 8 Mart tarihinde başlayan yüz yüze eğitim sürecine kısmi kapanma kararıyla iki hafta ara verildi.

Eğitimle ilgili alınan kararlar şöyle;

• İlkokullarda tüm sınıf düzeylerinde tam zamanlı uzaktan eğitime geçilecek.
• Ortaokulların, 8’inci sınıflar hariç tüm sınıf düzeylerinde tam zamanlı uzaktan eğitime geçilecek.
• Liselerin, 12’inci sınıflar hariç tüm sınıflar düzeylerinde tam zamanlı uzaktan eğitime geçilecek.
• Liselere Giriş Sınavı’na (LGS) hazırlanan 8 ile üniversite sınavlarına hazırlanan 12’inci sınıflar yüz yüze eğitime devam edebilecek.
• Bu sınıflarda öğrencilerin yüz yüze eğitime devam etme kararı yine veliye bırakılacak. İstemeyen veli çocuğunu okula göndermeyecek.
• 8 ve 12’inci sınıflar ile mezunlara yönelik düzenlenen destekleme ve yetiştirme kursları ile takviye kurslarına cumartesi ve pazar günleri de dâhil devam edilecek.
• Okul öncesi eğitim kurumları yüz yüze eğitime haftanın 5 günü devam edecek.

“ÇOK GEÇ ÇIKMIŞ BİR KARAR“

Eğitimle ilgili alınan kararlar hakkında konuşan Bursa Eğitim-İş Şube Başkanı Yeliz Toy, “Çok geç çıkmış bir karar. Sınıf öğretmenlerimiz ve okul öncesi öğretmenlerimiz aşılanmaya başladı, fakat onlar uzaktan eğitime geçtiler. Şu an yüz yüze eğitime devam eden 8 ve 12. sınıflar, halk eğitim kurumlarında görev yapan arkadaşlarımız ve özel eğitim kurumundaki arkadaşlarımız henüz aşılanmadılar. Sınıf öğretmenleri Salı günü 1. doz aşılarını olmaya başladılar. Sadece sınıf öğretmenleri başlayabildi. Aynı okulda görev yapan okul idarecileri ve rehber öğretmenler programa dâhil edilmedi. Bu konuda da ciddi bir kargaşa yaşanıyor. Aynı okulda görev yapmalarına rağmen branş öğretmenleri aşılanırken, okul idarecileri ve rehber öğretmenler aşı takviminin dışında bırakıldı. Bir planlama hatasıyla arkadaşlarımızın tamamı aşılanamadı” şeklinde konuştu.

“AŞILAMA YAPILMADAN YÜZ YÜZE EĞİTİM KARARI YANLIŞTI“

Toy, “Yanlış politikalar, bilimi hiçe sayan uygulamalar ve insan odaklı olmayan planlamalarla iktidar, Türkiye’yi Avrupa’da vaka sayısı bakımından birinci sıraya yükseltti, okullar da bunun kurbanı oldu. Eğitim alanı neredeyse kayboldu. Defalarca okullar açılıp, kapandı. Oysa uyarmıştık, önlemler alınmamıştı ve aşılama tamamlanmamıştı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığının tam aksi şu an öğretmenlerin onda 1’i bile aşılanamadı. Aşılama yapılmadan, okullarda önlemler alınamadan yüz yüze eğitime geçtiğimiz için tekrar çareyi okulları kapatmakta buldular. Ne yazık ki olacaklar belliydi. Aşılama yapılmadan, eğitim emekçileri aşılanmadan okulları açmak cinayet olacaktır demiştik. Şimdi karşılaştığımız tablo çok ağır. 1 Mart’tan bu yana sadece resmi rakamlara göre 26 eğitim emekçisi arkadaşımız hayatını kaybetti. Yoğun bakımda olan çok arkadaşımız var ve öğretmenlerin çoğu ya pozitif ya da temaslı. Öğrencilerle ilgili sayıya biz de ulaşamıyoruz. Burada şeffaf bir tablo yok. Kaç öğrencimizin şu an hasta olduğunu biz de bilemiyoruz. Öğretmenlerin onda 1’i henüz aşılanamadı ve okulları tekrar kapatmak zorunda kaldılar, çünkü tablo çok ağırlaştı. Günlük 60 binin üzerine çıkan vakalar, her gün 250 can kaybı ve 26 eğitim emekçisi arkadaşımızın hayatını kaybetmesi tekrar okulları kapatmaya sevk etti.  Bunlar mecburi salgınla mücadele önlemlerinin alınamamasının sonucu. Hayatını kaybeden eğitim emekçilerinin kanı da bu kararda ısrar edenlerin elindedir, çünkü tedbirler alınmadan ve aşılama yapılmadan yüz yüze eğitim kararı yanlıştı. Bu konuda ısrar ettiler, ama geldiğimiz nokta bu kadar ağır bir tablo oldu. Tam kapanmayı sermaye yüzünden yapamadılar. Fabrikalarda üretim devam etsin ve gece gündüz emekçiler çalışsın diye politik kararlar alan iktidar, iki haftalık kapanma dedi ve biz bunu anlayamadık. Kısmi bir kapanmanın tam olarak ne olduğu anlaşılamadı. Oysa uzmanlar dâhil halkın beklentisi tam kapanmaydı. Tam kapanma olsaydı ve bu sürede uzaktan eğitim tüm kademelerde uygulanabilseydi belki okulları açma şansı olacaktı, fakat ne olduğu anlaşılamayan kısmi kapanma kararıyla karşı karşıya kaldık. Bu kararla birlikte vakaların düşmesi ve okulların açılabilmesi gerçek dışı görünüyor. Yanlış bir karar daha okul öncesi için alındı. Okul öncesi öğretmenleri eğitim emekçisidir, bakıcı değildir. Onların da virüse karşı bağışıklığı yoktur. Diğer öğretmenler gibi onların da yaşamı tehlike altındadır. Gece gündüz fabrikalarda üretim devam etsin diye okul öncesi öğretmenleri bakıcı olarak gören ve onların yaşamını tehlikeye alan bu kararı kınıyoruz” ifadelerine yer verdi.