Haberde Bursa

TEMA VAKFI 30 YAŞINDA “ Biyolojik çeşitlilik iklimimiz, şifamız, gıdamız ve mirasımızdır”

03.12.2022
509

TEMA Vakfı, 30 Kuruluş yıldönümü etkinlikleri devam ediyor.  Bu yıl 14 – 20 Kasım tarihleri arasında kutlanan Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında, biyolojik çeşitliliğe ve biyolojik çeşitlilik kaybının nedenlerine dikkat çeken ve  “Biyolojik çeşitlilik iklimimiz, şifamız, gıdamız ve mirasımızdır” diyerek tüm Türkiye’de çeşitli etkinlikler ve eğitimler düzenleyen TEMA Vakfı, 30 kuruluş yıldönümü etkinliklerini Bursa’da da çeşitli organizasyonlarla renklendiriyor.

   7 Coğrafi Bölgede yapılacak bağışlarla 100 bin fidan dikimi ve hatıra ormanı hedefleyen TEMA Vakfı Bursa Temsilcisi Şaban Uyar ve Osmangazi İlçe Temsilcisi İbrahim Yıldırım, Nilüfer Bölgesinde 2 stant açarak, bilgilendirme çalışmalarını aralıksız devam ettiriyorlar.

“Erozyonla mücadele biyolojik çeşitliliğin de korunması demektir”

TEMA Vakfı Bursa Şube Temsilcisi Şaban Uyar, toprağın karasal biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapan en temel doğal varlığımız olduğunu hatırlatarak “Toprak, karadaki tüm canlıların yaşamını sağlayan ve iklimi düzenleyen bir doğal varlıktır. Böcekler, mantarlar, kuşlar, sürüngenler, memeliler gibi karadaki tüm tüketici canlı gruplarının yaşamı bitkilere bağlıdır. Bitkilerin yaşamı ise; kökleriyle tutunabileceği toprağa, topraktaki suya, besin elementlerine ve toprak canlılarına bağlıdır. Başta azot olmak üzere topraktaki çok sayıda besin elementini bitkiler için kullanılır hale getiren topraktaki canlılardır. Hatta bitkilerin hastalıklara karşı dirençli, sağlıklı olmasını sağlayan da toprağın erozyona karşı direncini artıran da toprak canlılarıdır. İçinde canlıların bulunmadığı toprak üretken değildir, ölüdür. Sağlıklı bir kaşık toprakta dünyadaki insan sayısından fazla canlı bulunur. Toprak canlılarının en yoğun olduğu kısım ise; organik maddenin en yüksek olduğu üst topraktır.  Ne yazık ki erozyon, onların yaşam ortamı olan üst toprağı alıp götürüyor. Erozyonla birlikte topraktaki biyolojik çeşitlilik ve biyolojik aktivite de giderek azalıyor. Bu nedenle, erozyonla mücadele sadece toprak üretkenliğinin ve sağlığının korunması değil, üzerinde yaşattığı bitkilerin ve diğer canlıların yani biyolojik çeşitliliğin de korunması anlamına geliyor” dedi.

Ülkemizde görülen erozyon, dünya ortalamasının 4 katı

“Her yıl ülkemizde 648 milyon ton toprağın erozyona uğradığını, bunun da 1 hektar toprakta 8.24 ton toprağa eşdeğer geldiğini belirten Uyar, “Dünya ortalamasının 2.08 ton/hektar olduğu dikkate alındığında ülkemizde görülen erozyonun dünya ortalamasının 4 katı olduğu görülüyor.  Gıdamızı ürettiğimiz tarım topraklarımızın %39’unda, meraların ise %54’ünde erozyon görülüyor. Gıda üretiminin giderek çok daha önem kazandığı dünyamızda topraklarımızın sağlığının, üretkenliğinin korunması için tarım arazilerinde, çiftçilerimizin erozyona karşı alabilecekleri önlemler hakkında bilgilendirilmeleri ve erozyon kontrol çalışmaları yapmaya teşvik edilmeleri gerekiyor. Ayrıca, erozyonla bozuluma uğramış tarım toprakları ve meralarda restorasyon çalışmalarının yapılması gerekiyor” diye konuştu.

Biyolojik çeşitliliğin korunabilmesi için korunan alanların da artırılması gerektiğini kaydeden Şaban Uyar, “Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi kapsamında belirlenen, 2020 yılına kadar karasal ekosistemlerin %17’sinin ve denizel ekosistemlerin %10’unun koruma altına alınmasını öngören Aichie hedeflerine büyük ölçüde ulaşılmakla beraber, bunun tek başına yeterli olmadığı biliniyor. Ülkemiz sahip olduğu zengin biyolojik çeşitliliğe rağmen doğal ekosistemlerin muhafazası ve sınırları dâhilindeki tüm biyolojik çeşitliliği korumaya yönelik eylemler bakımından 180 ülke arasında 178. sırada yer alıyor” diyerek, korunan alanların ülke alanına oranının %8.9 olduğunu bildirdi.

 “Biyolojik çeşitliliğin öneminin farkına varalım”

Nilüfer’de iki bölgede açılan stantlarda 100 bin fidan dikimi konusunda bilgiler veren Osmangazi Şube Başkanı İbrahim Yıldırım’da,  “Biyolojik çeşitlilik, dünyadaki yaşam çeşitliliğidir. İklimimiz, şifamız, gıdamız ve mirasımızdır. Çeşitlilik ne kadar fazlaysa ekosistemler de o kadar güçlü ve değişen çevre koşullarına karşı çok daha dirençli olur. Bu sebeple, doğanın üretkenliği ile doğanın sağladığı yaşamsal önemi olan hizmetler ve buna bağlı olarak da insan refahı artar. Toprağımızın ve biyolojik çeşitliliğin öneminin farkına varalım, doğayla uyumlu yaşayalım. İklimimizden, gıdamızdan, sağlığımızdan ve mirasımızdan olmayalım” ifadelerini kullandı. İbrahim Yıldırım, etkinliklerde toplanacak bağışlarla Türkiye’nin 7 bölgesinde hatıra ormanları oluşturulacağına dikkat çekerek, stantlara ilgi gösteren Bursalılara teşekkür etti.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>