Haberde Bursa

Okulları Kapatan Tek Neden Pandemi Değil!

30.09.2020
604

Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu’ndan deklarasyon! Eğitimde yaşanan sorunları dikkat çeken Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu, yayınladıkları deklarasyonda laik, bilimsel ve kamusal eğitim vurgusu yaptı.

Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Eğitim Kooperatifi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Dergiler Platformu, Eğitim Hizmetlerine Yardım ve Eğitim Geliştirme Derneği, Eğitim-İş (Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası), Emekli Öğretmenler Derneği, Nilüfer Kent Konseyi, Öv-Der (Öğrenci Velileri Derneği), Veli-Der (Öğrenci Veli Derneği), Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği, 29 Ekim Kadınları Derneği Girişimi’nin oluşturduğu Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu, yaptığı basın açıklamasında eğitim sistemini eleştirdi.

Platform adına açıklama yapan Veli – Der Bursa Şube Başkanı Barış Dinga, Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu hakkında bilgi verdi. Dinga, “Bizler laik, kamusal ve bilimsel eğitimden yana olan veli, öğrenci ve öğretmen örgütleri olarak gerici ve piyasacı eğitim sistemine karşı mücadeleyi ortaklaştırmak amacıyla bir araya geldik. Bu çalışmamız bir ilk umarım birçok ile de örnek oluruz.” dedi.

BULKEP’in deklarasyonunu Nermin Kaya okudu. Deklarasyonda şu konulara dikkat çekildi:

“Bizler Laik, Kamusal ve Bilimsel Eğitimden yana olan veli, öğrenci ve öğretmen örgütleri olarak gerici ve piyasacı eğitim sistemine karşı mücadeleyi ortaklaştırmak amacıyla bir araya geldik.

Çünkü eğitim sistemi, iktidarın kendi varlığını sürdürebilmesi için kullandığı bir alan olarak, yap boz tahtasına çevrilmiştir. Şu an iktidar, hem kendi politikalarını devam ettirmek, hem de dindar ve kindar nesil yaratma projesini hayata geçirmek üzere eğitim sistemini tahrip etmektedir. Eğitimdeki dinselleşme tüm hızıyla sürerken cinsiyetçi, ayrımcı ve ırkçı politikalarıyla eğitim alanını kullanarak iktidarını devam ettirmek, pekiştirmek adına kendi makbul vatandaşını yaratmaya çalışmaktadır.Ve de ne yazık ki hiçbir öğrenci okuluna başladığı sistemle mezun olamamaktadır.

Okullar dinci gerici cihatçı eğitim müfredatlarıyla bilimsellikten uzaklaştırılmıştır. Vakıf görüntüsü altındaki tarikat ve cemaatler MEB’le yaptıkları protokollerle okullarda cirit atmaktadırlar. Mülakat adı altında yapılan göstermelik sınavlarla okul idarelerine getirilen gerici kadrolar bu yapılara kapıları sonuna kadar aralamıştır.

Öte yandan eğitimde ticarileşme ve piyasalaşma giderek derinleşmektedir. Devlet okullarına bütçeden pay giderek azaltılarak paralel vakıf ve cemaatlere aktarılmakta, özel okullar desteklenmekte,  bu durum da çocuklarımızın nitelikli eğitime ulaşmada fırsat eşitliğini ortadan kaldırmaktadır. Ekonomik koşullarını zorlayan aileler de ya varlarını yoklarını ortaya koyarak çocuklarını özel okullara yollamaya çalışmakta, ya da  imam hatip dayatmalarını kabul etmek zorunda kalmaktadırlar.

Nitelikli eğitimin ön şartı nitelikli öğretmen yetiştirmektir. Ülkemizde öğretmen yetiştirme politikalarındaki geriye gidiş, nitelikli öğretmen yetiştirmek için açılan öğretmen liselerinin kapatılması , buna karşın imam ve müezzin yetiştiren programların ortaokul seviyesine kadar inmesi ,siyasal iktidarın öğretmenlik mesleğine verdiği değeri açıkça göstermektedir. Nitelikli öğretmenin yetiştirilmedeki en ileri model olan Köy Enstitüleri modelinin yeniden canlandırılması esas olmalıdır. Öğretmenler eğitim, bilim, kültür, sanat, spor, üretim gibi alanlarda tam donanımlı yetiştirilerek  “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür “ nesillerin yetişmesi için gerçek birer rehber olmalıdır.

Yaşadığımız pandemi sürecinde çocuklarımızın eğitime ulaşmadaki fırsat eşitsizliği daha fazla derinleşmiştir. Adına “uzaktan eğitim” dedikleri sistem öğrencilerin çoğunluğuna ulaşamamış, öğrencilerimiz eğitimden yoksun kalmıştır. Sınavların önce geriye sonra öne alınarak öğrenci ve velilerin ruh sağlıkları hiçe sayılmış, eğitim planlamasının öngörüsel bilimsellikten ne kadar uzak olduğu bir kez daha görülmüştür.

Ülkeyi yönetenler eğitimi temel bir insan hakkı olarak görmek yerine , bu hakkın satın alınabilen ticari bir metaya dönüşmesi için eğitim alanında da halk yerine sermayeyi desteklemeyi öncelemiştir.

Meb sınav yapılacak okul sayısını arttırarak önlem aldığını ifade etse de, 4+4+4 sisteminin  getirdiği öğrenci artışı ile bu yıl liselere geçen öğrenci sayısındaki %35’lik artışı göz ardı ederek yeteri hazırlık yapılmamış, çocukların ,velilerin ve eğitim emekçilerinin sağlığı hiçe sayılmıştır. Bu yıl 9. Sınıfa geçen öğrenci sayısındaki artışa çözüm olacak sayıda okul ve derslik yapılmaması nedeniyle bir çok Anadolu Lisesi kalabalık sınıflarla ikili eğitime geçmek zorunda kalmıştır.Oysa ki öğrencilerce tercih edilmeyen İmam Hatip ve Meslek Liseleri’nin acilen Anadolu lisesine dönüştürülmesi şarttır.

2020-2021 Eğitim Öğretim yılı seyretilmiş ve uzaktan eğitimle ve pekçok sorunla başladı. Yaşanan süreç hem öğrenciler hem öğretmenler hem de veliler için son derece yıpratıcıdır. MEB yeni eğitim yılı için ne yüz yüze eğitim ne de uzaktan eğitim için gerekli hazırlıkları yapmamıştır. MEB salgına karşı her türlü önlemleri alıp okulları her açıdan sağlıklı güvenli hale getirerek tüm kademede yüz yüze eğitime geçmelidir. Yoksa öğrenciler arasındaki eşitsizlikler giderek artacak telafi edilemez hale gelecektir.

Eğitim sisteminde ki sorunlar saymakla bitmez. Sorunlar çok ve derindir. Ancak tüm bu sorunları ortadan kaldırmak, nasıl bir eğitim sistemi istediğimizi haykırmak da mümkün.

Bizler, burada bulunan kurumlar olarak, bu kötü gidişata dur demek üzere, aydınlanmayı, bilimi, laikliği ve kamusallığı ilke edinenler olarak, bu doğrultuda güçlü bir mücadele yürütmek üzere bir araya geldik. BULKEP bünyesinde yer alan kurumlar olarak; bilgi, beceri, birikim ve deneyimlerimizi bu amaç uğruna ortaklaştırmaya, özlemini duyduğumuz eğitim sistemini var etmek için çaba harcamaya , bu özlemi duyan milyonlarca veli, öğrenci ve öğretmen ile birlikte sesimizi yükseltmeye kararlıyız.

Bu süreçte kentimizde laik, bilimsel ve kamusal eğitime inanan yerel yönetimlerin destek ve işbirliğini önemsiyor olacağız. Aynı zamanda toplumun var olan ilerici birikimlerinden yararlanmayı, onları bu sürece katmayı ve dayanışma ilişkileri geliştirmeyi de amaç edineceğiz.

Birlikte Kazanabiliriz ;

*Çocuklarımıza devlet okullarında,  özel okullarda ve özel eğitim kurumlarında paralı eğitimi dayatanlara karşı parasız, nitelikli eğitimi BİRLİKTE KAZANABİLİRİZ!

*Bize ait kaynakları, bütçeleri, vergilerimizi özel okullara, cemaat ve vakıflara aktaranlara karşı kamusal ve aydınlık eğitimi BİRLİKTE KAZANABİLİRİZ!

*Çocuklarımıza istemedikleri okul türlerini, zorunlu imam hatipleştirmeyi ve zorunlu meslek liselileştirmeyi dayatanlara karşı ‘Her çocuğun istediği okulda istediği eğitimi alma hakkı vardır.’ sesini yükselterek çocuklarımızın bugününü ve geleceğini BİRLİKTE KAZANABİLİRİZ!

*4+4+4 ve LGS dayatmalarına ve proje okullarıyla fırsat eşitliğinin ortadan kardırılmasına karşı öğrencilerin istediği okulda eğitim görme hakkını BİRLİKTE KAZANABİLİRİZ!

*Protokol ve iş birlikleri ile okul öncesinden yükseköğretime kadar hayata geçirilen yaz okulları, söyleşiler vb. isimler adı altındaki gerici uygulamalara karşı, çağdışı vakıf ve cemaatlere karşı çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini BİRLİKTE KAZANABİLİRİZ!

*Kapatılan köy okullarıyla tarikatların kucağına itilen, Aladağ’ da, Ensar’ da, Kulp’ ta, Taşkent’ te, Dikili’ de yaşatılan karanlığa karşı, çocuklarımızın aydınlık geleceğini BİRLİKTE KAZANABİLİRİZ!

*Cinsiyetçi yaklaşımlarla öğrencilerin kılık kıyafetlerinden, dış görünüşünden rahatsız olan, tahrik olan ve ayrıca cinsel yönelimlerinden dolayı öğrencileri dışlayan uygulamalarla  gericiliğin toplumsallaştırılmasına karşı BİRLİKTE KAZANABİLİRİZ!

* Okullarda öğrenci meclislerinin kaldırılmasıyla söz haklarının ellerinden alınmasına,  okulların hapishanelere çevrilmesine karşı durarak öğrencilerin temsil hakkını savunmayı, özgür ve demokratik eğitimi BİRLİKTE KAZANABİLİRİZ!

Eğitim alanında çalışma yürüten kurumların birlikteliğiyle oluşturduğumuz Bursa Laik, Kamusal Eğitim Platformu BULKEP olarak mahallelerde birleşerek, okullarımızı savunarak, çocuklarımızın eğitim hakkına sahip çıkarak, öğrenciler, öğretmenler ve veliler olarak inatla ve ısrarla birlikte yürüyeceğiz ve BİRLİKTE KAZANACAĞIZ!

KAMUSAL EĞİTİM ÇOCUKLARIMIZIN EN TEMEL HAKKIDIR GERİCİLİĞE VE TARİKATLARA KARŞI LAİK, BİLİMSEL VE EŞİT EĞİTİM EN TEMEL ÇOCUK HAKKIDIR! KARANLIĞI BİRLİKTE YENECEĞİZ!”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>