Artan maliyet artışlarından ekmek fiyatlarının nasıl etkileneceği merak konusu.
“Ocak ayına kadar herhangi bir fiyat değişikliği gündemimiz yok”
BESAŞ Genel Müdürü Hakkı Gülşen, “BESAŞ olarak şirketimiz yıllardan beri ekmek ve unlu mamüller sektöründe Bursa’da bir dengeleyici rol olarak görev yapıyor. Bursa genelinde hizmet veren satış ağı ile Büyükşehir Belediyemizin güzide kurumlarından biriyiz. Ekmekçilik sektöründe gerçekten Türkiye’de en büyük 3. ekmek üreticisi olarak görev yapıyoruz diğer büyükşehirlerin halk ekmek fabrikalarıyla beraber. Son dönemde maliyetlerle alakalı belli gelişmeler yaşandı. Özellikle ana ham maddemiz olan un da hasat mevsiminden bu yana sürekli bir artış trendi içinde. Biz fiyat politikamızı oluştururken ham madde girdi maliyetlerimizi, enerji maliyetlerimizi, işçilik maliyetlerimiz ve piyasadaki diğer aktörlerin oluşturmuş olduğu piyasa koşullarına bakarak bir fiyat belirliyoruz. Halihazırda BESAŞ olarak un fiyatlarıyla alakalı yaşanan artışlardan henüz tam olarak etkilenmiş değiliz. Bunun da sebebi şu, biz biliyorsunuz çok yüksek miktarlarda üretim yapan bir firmayız. O yüzden ana ham maddemiz olan unu da çok yüksek miktarlarda ihalelere çıkıyoruz. Bu ihaleler çerçevesinde aldığımız unlardan üretim yapıyoruz. Mevcut koşullarda son yapmış olduğumuz ihale ile şu anda üretmiş olduğumuz 400 gram ekmeği iki liradan piyasaya veriyoruz. Bu şekilde devam ediyoruz. En son yapmış olduğumuz 100 bin çuvallık bir ihalemiz vardı. Alımı devam eden bir ihale bu. Yaklaşık 170 lira civarı bir alımımız olmuştu çuval başına. Yılbaşı veya yılbaşından sonra ocak sonuna kadar bizi götürebilecek, şu anki imalat ve sipariş koşullarına göre değişkenlik gösterebiliyor. Ocak ayına kadar herhangi bir fiyat değişikliği gündemimiz yok” dedi.
170 liradan alınan unun çuvalı 250 liraya çıktı
Gülşen, “Ondan sonraki süreç bizim yapacağımız yeni ihale ve girdi maliyetlerimizle, doğal olarak bağlı olduğumuz Büyükşehir Beldiye Başkanlığımızla beraber alınacak kararlara göre şekillenecek. Normalden daha yüksek bir ham madde artışıyla karşı karşıyayız. Un fiyatlarında özellikle geçtiğimiz döneme göre bizim de anlamlandıramadığımız biraz yüksek bir artış söz konusu. Bu da fiyatlara yansıyacaktır. Satın alma biriminin yaptığı çalışmalarda 170 liradan aldığımız unun fiyatı şu anda 250 ile 300 lira arasında fiyatlardan söz ediliyor. Bizim tabii resmi rakamlar ancak ihalede oluşan rakamlar. Çünkü Bursa’da yüklü bir alıcı olduğumuz için bize özel fiyatlar oluşabiliyor dönem dönem. Ama ne kadar özel de olsa piyasa gerçeklerinde çok uzakta bir fiyat oluşmaz. 170 liralara aldığımız zaman da piyasa 190-200 liralardaydı. Böyle bir farklılığımız oluşuyor ama ne kadar da olsa bu fiyat artışlarından bir süre sonra biz de etkileniriz” açıklamasını yaptı.
Büyükşehir’den üreticiye dev destek!
“Bizim BESAŞ olarak süt ürünlerimiz de kendi imalatımız olan ürünler. Keles ilçesinde kurulmuş olan süt işleme tesisimizde yaklaşık günde 17-18 ton çiğ süt işliyoruz. Bu sayede geçtiğimiz yıl yaklaşık olarak 4 milyon litrenin üzerinde süt alımı gerçekleştirdik doğrudan oradaki yerel üreticilerden” ifadelerini kullanan BESAŞ Genel Müdürü Hakkı Gülşen, “Bu tedarik ettiğimiz sütlerin ödemelerini de aksamadan devam ettirdik. Bu yönüyle oradaki üreticilere gerçekten Büyükşehir Belediyesi olarak büyük destek verilmiş oldu. Böyle bir piyasada müstahsillerin sütlerinin bedellerini çok kısa sürede alabiliyor olması büyük bir önem arz ediyor. Çiğ sütle alakalı da sürekli bir fiyat belirleme söz konusu. Ulusal Süt Konseyi dönem dönem çiğ sütle ilgili fiyat açıklıyor. Bizim süt ürünlerindeki fiyat politikamız da ekmekle benzer. Direkt francala ekmekle birebir olmasa da mümkün olduğunca orada da kaliteli ürünü en uygun fiyatla satmaya gayret ediyoruz. Burada piyasadaki diğer aktörler bizden biraz daha büyük. O yüzden onlarla da rekabete girebilecek aynı zamanda da kaliteden ödün vermeden aynı ekmekte de olduğu gibi katkısız doğal ürünler üretmeye çalışıyoruz süt ürünlerinde de. Buradaki fiyatlarımız da vatandaşlarımız bayiden gittiği zaman, marketlerde gördüğü zaman BESAŞ’ı kıyasladığında fark edeceklerdir burada da mümkün olduğunca iddialı rakamlarla piyasadayız. Doğal olarak oradaki artışları da ürünlere yansıtma gündeme geliyor. Oradaki fiyat geçişkenliği ekmekte olduğu gibi değil. Ekmekte biz bir denge unsuruyuz. Oradaki fiyat değişimi kararına birçok süzgeçten sonra karar veriliyor. Süt ve diğer ticari ürünlerde biraz daha esnek hareket edebiliyoruz. Orada piyasa koşullarına daha hızlı uyum sağlayabiliyoruz. Ama dediğim gibi iddialı rakamlarımız var süt ürünlerinde de” şeklinde konuştu.
Günlük 300 bin adet ekmek üretme kapasitesi
Gülşen, “Bizim merkez tesisimizde francala ekmeği günlük 300 bin adede kadar üretme kapasitemiz var. ekmekte bizim pazar payımız yüzde 19-20’ler civarında. Bu kapasitenin tamamını çeşit ekmeklerle beraber dolduruyor gibiyiz belli bakım aralarını hesaba kattığınız zaman. Süt ürünlerinde de günlük 17,5 ton şu anda işliyoruz ama kapasitemiz 30 ton. Orada da biraz pazar bizi şekillendirecek. Çünkü oradaki rekabet çok daha farklı. Pazar payımız arttıkça biz orada çiğ sütü de artırmak istiyoruz, amacımız o. Ekmek tarafında bizim pazar payımız olarak baktığınız zaman Bursa ili için iyi bir pazar payına sahibiz.Bu dengeleme görevini yürütebilmek için yeterli bir pazar payı. Bunun üzerine çıktığınız zaman sektörün diğer unsurlarıyla çatışma haline gelmek istemiyoruz. Halihazırdaki kapasitemiz bizim 2000’li yılların başından beri oluşan kapasitemiz. Bunun üzerine çıkma ihtiyacını şu ana kadar çok hissetmedik. Hatta bu pandemi döneminden önce özellikle normal ekmek tüketiminde vatandaşlarda da bir düşüş yaşandı. Biraz daha paketli, niş ürünlere bir yöneliş oldu. Bu pandemi döneminden sonra tekrar eski rakamlarımıza geldik gibi duruyor. Özellikle fabrikayla ilgili bir yenileme olmadıktan sonra mevcut kapasitemiz bizim için yeterli” dedi.
Osmanlı ekmeği geliyor!
“Yeni ürünlerle alakalı AR-GE birimimiz sürekli çalışma halinde. Bundan önceki ürünlerimiz de özellikle siyez ekmeğimiz bizim AR-GE birimimizin gerçekten üzerinde yoğun çalıştığı ve başarılı olduğu bir üründür. O konuda iddialı konuşabiliriz, BESAŞ’ın siyez ekmeğinin üzerine ben siyez ekmeği çok göremiyorum. Gene benzer şekilde çalıştığımız yeni ürünlerimiz var” açıklamasını yapan Gülşen, “Pandemi döneminde pazarlama birimi ve AR-GE birimindeki arkadaşlarımızın önerisiyle bu ürünlerin çok çıkmak için uygun olmadığını ortamın biraz daha eski haline döndükten sonra ürünleri çıkarsak biraz daha avantajlı olabileceği konusunda hemfikir olduk. Bir, iki ürünümüzü şu anda bekletiyoruz. Halihazırda AR-GE’si tamamlanmış, piyasaya çıkmaya hazır ürünlerimiz var. Bir Osmanlı ekmeği çalıştık. Bu şu anda hazır. Osmanlı ekmeği biraz siyez ekmeği gibi niş bir ürün bu da gene. Normal içinde cevizinden haşhaşına farklı tahılların olduğu bir ekmek. Çörek gibi çayın yanında çok rahatlıkla tüketilebilecek bir ekmek oldu. 300 gram olarak piyasaya sürmeyi düşünüyoruz. Yuvarlak formda tüketiciye sunmayı düşünüyoruz. Vitaminle alakalı bir çalışmamız oldu. Vitamin ve mineral destekli ekmek çalıştık. Günlük insanların vitamin ihtiyacı oluştu sürekli kimyasal, eritme hapları tarzında tüketimler oluyor. Biz bunu acaba ekmekle sağlayabilir miyiz diye düşündük ve bir çalışmamız oldu. İnsanlar 50 gramlık ekmeği tüketmekle o vitamin ihtiyacını alabilir mi daha fazla kimyasal bir hapa ihtiyaç duymadan. Bu tarzda bir çalışmamız oldu onu da yaptık. Bununla alakalı da önümüzdeki dönemde bir açıklamamız olacak inşallah” şeklinde konuştu.
BESAŞ taşınacak mı?
BESAŞ Genel Müdürü Hakkı Gülşen, sözlerini şöyle tamamladı:
“BESAŞ’ın taşınması noktasında gerçekten çok ciddi çalışmalarımız var. Şu an içinde de devam eden çalışmalar mevcut. Pandeminin her şeye etkisi olduğu gibi buna da etkisi oldu açıkçası. Biz mümkün olduğunca mevcut koşullardaki kalitemizi bir üst seviyeye çıkarmak istiyoruz. Bunu da mevcut alanda sağlamamız çok imkan dahilinde gözükmüyor. O yüzden yeni fabrikayla alakalı bir projelendirme, etüt çalışmamız devam ediyor. Tabii mali ve diğer ortam koşulları da buna elverdiği zaman muhakkak Büyükşehir Beldiye Başkanımız Alinur Aktaş’ın zaten bu konuda bize talimatları var. Gerekli çalışmaları yapıyoruz, onların da desteği ile yakın zamanda BESAŞ’ın bundan sonraki 40-50 yılını gerçekten kotaracak yeni bir teknolojik fabrika yapmak istiyoruz. Birkaç noktaya bakıldı ancak yeri henüz belirlenmiş değil. Doğru yere karar vermek istiyoruz. Çünkü bu bir veya iki yıllık bir yatırım olmayacak. Mevcut fabrikamız 1979’da kurulmuş. Şimdi kuracağımız fabrika da belki de 2070’lere uzanacak bir yatırım olacak. O yüzden ince şekilde çalışıyoruz.”
BESAŞ Genel Müdürü Hakkı Gülşen’in açıklamalarının tamamını videomuzdan izleyebilirsiniz.
