‘Mudanya Zabıtası Darp Yetkini Kimden Alıyor!’

Geçtiğimiz günlerde Mudanya Belediyesi Zabıtası tarafından şiddete uğradığını iddia eden Mudanyalı vatandaş Ferruh Şaş olay esnasında başından geçenleri MHP Mudanya Belediye Meclis Üyesi ve Gurup Sözcüsü Bülent Erden’e anlattı. Darp edilen Ferruh Şaş’a sahip çıkan Erden; “Her vatandaş kurallara uymak, devlet memurları ise bulundukları makam nedeniyle daha çok hassasiyet göstermek zorundadır. Mudanya hiçbir kimsenin tapulu mülkü değildir. Mudanya Zabıtası bir seyyar satıcıya müdahale etmiş gibi görünse de, aynı zabıta tarafından şiddete uğrayan bölge esnafının araya girmesi ile kurtulan hemşehrimizin iddiaları yenilir yutulur değildir. Belediye Başkanı sayın Hayri Türkyılmaz söz konusu iddiaları aydınlatmak, şiddete başvuran zabıta ile ilgili yasal işlemleri yapmak zorundadır. Bu olayın aydınlatılması için hem mağdur vatandaşımız hem de belediyemiz adına gerekli resmi makamlara başvurulması noktasında her türlü desteği de vermeye hazırız. Bu olay üzerinden politik anlamda bir beklentimizin olmadığını da belirtmek isterim. Biz MHP olarak Zabıtamızın yasal sınırlar üzerinden işlemlerini yaparak ne şiddet uygulaması nede şiddete maruz kalmasını istiyoruz. Zabıtalarımızın genel sorunlarını ve beklentilerinin farkındayız. Ancak; son yaşanan olayın her türlü aydınlatılması, Mudanyalıların vicdanını da rahatlatacaktır.” Dedi.

“Adamına Göre ‘Seyyar Ayar’ Çekiyorlar”

Erden, şiddete maruz kalan Şaş ile basın mensuplarını buluşturarak iddiaların gerçekleştirilmesini istedi. Zabıtaların bir adamın mallarına el koyduğunu gördüğünü söyleyen Ferruh Şaş’ta gazetemize  yaptığı açıklamada; ‘’Telefonuma kılıf aldım. Karşıya geçtim, bazı sesler duydum. Oraya varana kadar benim gördüğüm kadarıyla adam orada satış yapmıyordu. Adam zabıtalara yalvarıyor. ‘Ne olur benim çoluk çocuğumun rızkını almayın’ diyor. Zabıta üç kasa malını aldı fakat dördüncüde yeter dedi. Benim bildiğim malların tamamına el koyarsınız ya da ceza yazarsınız adamı malla beraber gönderirsiniz. Madem malı tamamen boşaltsaydılar ya da arabayı bağlasaydılar. Onu da yapmadılar. Ceza kestiler mi onu bilmiyorum. Büyük bir ihtimalle kesmediler. Beş kasa domates nereye gitti? Ben buna isyan ettim ve üzerime saldırdılar. Onlara ‘Ben kalp krizi geçirdim. Bana bir şey yapmaya kalkışmayın’ dedim. Bir tarafta güçlü olana dokunmayıp da güçsüz olana müdahale ederseniz ben bunda adaletsizlik görürüm. Orada 15-16 kişi vardı, polisler de geldi. Ben tek kişiydim. Ben terörist miyim? Ben orada bir garibanın hakkını savunmak için müdahale ettim. Buna ek olarak bana da ceza keseceklerini söylediler. Ben de ‘Bana cezayı nasıl keseceksiniz, ben de plaka mı var?’ dedim. Üstüne basa basa söylüyorum. Adam orada satış yapmıyordu. Adama orada hakarete varıncaya kadar, hatta eziyet bile ettiler. Zabıta birkaç kasayı alıp geri kalanını almadan ‘yeter’ deyince benim aklıma başka bir şey geldi. Onların kanunu nasıl işliyor tam bilemiyorum. Onun değerlendirmesini Mudanya halkına bırakıyorum. Benim haksızlığa tahammülüm yok. Ben insanlık görevimi yaptım. Pişman değilim. Gerekirse bir daha yaparım. Zabıtanın, adamın dört kasa domatesini alıp bu kadarı yeter demesinin açıklamasını Hayri Türkyılmaz yapsın. Kolum zarar gördü, telefonum çatladı. Bunların masraflarının karşılanmasını istiyorum. Benim etrafımı dört kişi sardı, onlara kalp rahatsızlığı geçirdiğimi belirttim ve üstüme gelmemelerini istedim. Bunu söylediğim halde adamların hiç umurunda bile değildi. Zabıtanın görevi bellidir. Gelir cezasını yazar. Ama esnafa, vatandaşa vurma yetkisi nereden alıyor? Hayri Türkyılmaz bana bunun cevabını versin.’’ İfadelerini kullandı.