Tuttuğumu koparırım, azimli ve çalışkanım

Ela Yörüklü, 2017 Best Model of Turkey ikinci güzeli. Ama yarışmaya annesinin önerisiyle girmiş ve modellik yapmayı aslında hiç aklından geçirmemiş. Oyunculuğun kendisi için bir tutku olduğunu söylüyor. Bir süredir de Kanal D’nin artık fenomen haline gelen dizisi ‘Arka Sokaklar’da Ezgi rolünde izliyoruz. Ela Yörüklü’yü daha yakından tanımak istedik.

Bir süredir ‘Arka Sokaklar’da, komiser yardımcısı Ezgi rolünde izliyoruz sizi. Bu kadar başarılı bir işe dahil olmak oyuncu açısından konforlu olsa gerek?

Kesinlikle, birçok açıdan çok konforlu. Dizi 15’inci senesinde ve hâlâ kendi gününde, reytinglerde hep üst sıralarda. Bu kadar istikrarlı bir işin içinde yer almak, işin devamlılığı açısından oyuncuya güven veren bir durum. Bu da karakterimi yaşatırken çok daha güvende hissetmemi sağlıyor.

Sizi zorlayan yanları oldu mu Ezgi’nin?

Artık ikinci sezonum ve çok alıştım. Kendimle de çok ortak nokta buluyorum Ezgi’yle. Bana çok şey kazandırdığını da düşünüyorum. Kendi hayatımdan hayli farklı bir hayatı deneyimliyorum, neticede bir polis karakteri. Dolayısıyla çok soğukkanlı ve cesur. Olaylara çok kontrollü bir yaklaşımı var. Onun bu yanları bana da çok şey öğretiyor.

Siz, gerçek hayatta kontrollü müsünüz?

Pek değilim. Kendi hayatımda çok daha rahat bir insanım. Kendimi ana bırakmayı ve kötü bir tecrübe edineceksem de ondan bir şeyler öğrenmeyi seviyorum. Bu durum tabii sizi risklere daha açık hale getiriyor ama seviyorum böyle yaşamayı. Etrafımda çok insan var her şeyin hesabını yapan, her adımını planlı atan ama ben öyle yaşayamam. Öyle mutlu da olamam.

Hiç strateji güttüğünüz bir alan yok mu? En azından kariyerinizde?

Ne aile ne arkadaşlık ne de özel ilişkilerimde bunu yaparım. İşimde de pek yaptığım söylenemez. Mesela şu an hem oyunculuk yapıyor hem de veterinerlik okuyorum. “Hangisini yapacaksın, hangisini tercih edeceksin?” gibi çok soru geliyor ama ben böyle hesaplar yapmıyorum. Doğal akışında ilerliyorum.

Veterinerlik okuduğunuzu öğrenince biraz şaşırdım. Nasıl karar verdiniz veterinerlik okumaya?

Çok bilinçli bir tercihti. Oyunculuk nasıl bir tutkuysa veterinerlik de öyle benim için. Hayvanlara çok aşığım. Bölümü seçerken kendime şunu sormuştum: “Hayatım boyunca ne yapmaktan, neyle birlikte olmaktan keyif alırım?” Ve hiç düşünmeden “Hayvanlar” cevabını verdim kendime. Çok sevmekten öte, bir şeklide onların hayatına dokunmak manevi olarak da çok mutlu ediyor beni.

2017 Best Model of Turkey’de ikinci olmuştunuz… Yarışmaya hangi motivasyonla katıldınız?

Oyunculuğa daha kolay bir geçiş olur diye mi düşündünüz? Hiç öyle bir motivasyonum yoktu aslında. Annem katılmamı çok istemişti. Beni taçla o podyumda görme fikri hoşuna gidiyordu sanırım. Tabii şu var. Bu yarışma sayesinde şu anki noktaya gelmedim ama oyunculuğa başlama kararını yarışmadan sonra verdiğim için, mesleğe adım atma sürecimi hızlandırdı diyebilirim.

Güzelliğinizin hep farkında mıydınız? Büyürken bu, size hissettirilir miydi hep?

Doğruyu söylemek gerekirse evet. (Gülüyor) Hem ailem, hem okulda arkadaşlarım tarafından hep söylenirdi. Hatta güzellik yarışmasına katılmamı önerirdi herkes ama benim hiçbir zaman böyle bir isteğim olmadı.

AİLEM ÖNÜME HİÇBİR ENGEL KOYMADI

Nasıl bir ailede büyüdünüz? Nasıl bir çocuktunuz?

Annem yüksek peyzaj mimarı, babam ziraat mühendisi. Bir ikizim var. Çok mutlu bir çocukluk geçirdim. Annem ve babam bizi sevgiyle büyüttü. Birbirimize çok bağlıyız. Ben çok aktif bir çocukmuşum. Annemler de özgüvenimi ve cesaretimi kırmamak adına hiçbir konuda önüme engel koymazmış. Bir de küçükken “Sık sık kaybolurdun” diye anlatırlar. Çünkü nerede olursak olalım, gördüğüm bir hayvanın peşine düşüp gidermişim hep. (Gülüyor)

Aşk, benim hayatımın her yerinde. Bir insana, bir varlığa bir fikre ya da bir ideale karşı tutkuyla bağlı olmak bence aşk. Çok coşkulu ve tutkulu bir sevme hali. O yüzden bir kişiye duyduğumuz büyük sevgiyle sınırlandırmamak lazım. Ben aileme de doğaya da hayvanlara da işime de aşığım.